Hangi soruya cevap arıyorsun?
Yaşlılık Nedir?
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 65 yaş ve üzeri bireyleri “yaşlı” olarak
tanımlamaktadır. Yaşlılığın seyrine ve vücut fonksiyonlarında oluşan
değişikliklere göre yaşlılık dönemleri;
- 65-74 yaş arası “geç yetişkinlik”,
- 75-84 yaş arası “yaşlılık” ve
- 85 yaş ve üzeri de “ileri yaşlılık” dönemi olarak
sınıflandırılmaktadır.
Yaşlılıkta Vücusun Yapı ve İşlevlerinde Oluşan Değişiklikler
Fiziksel Değişiklikler
Vücut Ağırlığı: Özellikle de 80 yaştan sonra ağırlıktaki azalma daha belirginleşir.
Genellikle 60 yaştan sonra ağırlık kazanım hızı yavaşlar.
Vücut Kompozisyonu: Vücut kompozisyonunda yaşla birlikte bazı
değişiklikler gözlenir. Yağsız doku miktarında azalma ve yağ miktarında
bir artış olur. 80 yaş ve sonrasında yağsız dokudaki azalma hızlanır.
İskelet Sistemi: Yaşlılıkta kemiklerdeki kalsiyumda azalmalar olur. Kadınlar, yaşlılık döneminde, yarısı menopozdan sonraki ilk 5 yılda olmak üzere toplam iskelet kalsiyumunun % 40’ını kaybederler. Bu kayıp yavaşlayarak sürer. Ayrıca, eklem esnekliğinde azalma ve eklem hareketlerinde kısıtlılık nedeni ile hareketlilik azalır. Bu etki, hem besinlere
ulaşmada zorluk nedeni ile yetersiz beslenme hem de fiziksel aktivite kısıtlığı nedeni ile şişmanlık riski yaratabilir.
Su Metabolizması: Vücuttaki su yüzdesi azalarak % 60’dan % 50’ye
düşer. Susama hissinin azalmasına bağlı olarak su alımı azalır. Buna
karşılık vücuttan su kaybı fazladır.
Organ Fonksiyonlarında Değişiklikler
1.Tat ve koku duyusunda azalma: Tüm duyularla birlikte
tat duyusunda da bir azalma söz konusudur. 65 yaş üzerindeki bireylerin yaklaşık % 25’i dil ve ağız boşluğundaki tat
hücrelerinin fonksiyon ve sayısındaki azalmaya bağlı olarak
4 temel tattan (acı, tatlı, tuzlu, ekşi) bir ya da daha fazlasını
tanımlayamamaktadır. Tat ve koku duyusundaki azalma,
yenilen besinlerden hoşlanmamaya ve iştah azalmasına
neden olarak beslenme durumu için risk yaratabilir.
2.Tükürük salgısında azalma: Tükürük salgısının azalması sonucu ortaya çıkan kuru ağız yakınması besin alımını etkiler, yiyeceklerin yutumunu
güçleştirir.
3. Ağız ve diş problemleri: Diş sayısında azalma ve
takma diş kullanımı bazı besinlerin parçalanmasını
ve çiğnenmesini zorlaştırır. Çiğnemenin güçleşmesi
tüketilen besin çeşidinde azalmaya neden olarak farklı
besin öğelerinin alımını engelleyebilir.
4. Yutmada güçlük: Yemek borusunun kasılma yeteneğinin yaşla
birlikte azalması sonucu ağızda çiğnenen besinlerin yutulması güçleşir.
Bu güçlük, yemek yeme isteğini ve sıklığını azaltabilir.
5. Mide fonksiyonlarında azalma: Yaşla birlikte
midedeki yiyeceklerin boşalma hızının azalması
uzun süreli tokluk hissi yaratır. Uzun süreli tokluk
hissi, daha az besin tüketilmesine neden olarak
yetersiz beslenme riski yaratabilir.
6.Karaciğer ve safra fonksiyonlarında azalma: Safra enzimlerinin
azalması sonucu özellikle yağda eriyen vitaminlerin vücuttaki etkinliğinde
düşme olur. Karaciğerden kan akım hızı azalır.
7.Barsak fonksiyonlarında azalma: İnce bağırsaktaki
değişiklikler sonucunda besin öğelerinin vücutta kullanımı
azalır.
8.Bağışıklık sistemi fonksiyonlarında azalma: Bağışıklık
hücrelerinin çoğalması yavaşlar, enfeksiyonlara karşı vücut direnci düşer.
Yaşlılıkta bağışıklık sistemindeki yetersizlikler sonucunda üst solunum yolları enfeksiyonları ve diğer enfeksiyon hastalıkları ile
kanserlerin görülme sıklıkları ve neden oldukları ölümler artar.
9.Sinir sistemi fonksiyonlarında azalma: Sinir hücrelerindeki kayıp sonucu bilgi depolama, anımsama gibi
yeteneklerde azalma olur. Bunama ve depresyon en
yaygın görülen belirtilerdir.
10.Enerji Metabolizması: Bazal metabolizma hızı
yavaşlar. Toplam enerji harcaması ve buna bağlı olarak da
kalori gereksinmesi azalır.
Yaşlılıkta Beslenmenin Önemi
Yaşlılığa bağlı hastalıkların önlenmesinde, geciktirilmesinde ve tedavi edilmesinde beslenme etkin bir rol oynamaktadır.
Yaşlılıkta enerji ihtiyacı, hastalıklar, sakatlanma ve kırıklara bağlı olarak
artabilir. Enerji ihtiyacının arttığı bu gibi durumlarda yetersiz beslenilmesi kronik beslenme yetersizliği denilen duruma neden olmaktadır. Yetersiz beslenme, kronik hastalıkların görülme sıklığını ve bu hastalıklara bağlı ölümleri artırır.
Yaşlılık Ve Beslenme
Yaşlılık döneminde beslenme durumu, yaşlanma süreci boyunca vücutta meydana gelen değişikliklerden, kronik hastalıklardan, kullanılan ilaçlardan, fiziksel, psikolojik, sosyal ve ekonomik durumdan etkilenir.
Normal koşullarda, yaşlanma sürecinin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan bu değişikliklere;
- beslenmenin gereksinimlere uygun planlanması,
- düzenli fiziksel aktivite yapılması,
- sigara içilmemesi gibi koruyucu önlemlerle uyum sağlanabilir.
Kaynakça
2000 Genel Nüfus Sayımı. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü.
Yayın No: 2759. Ankara, 2003.
Baysal A. Beslenme. Hatipoğlu Yayınevi. Ankara, 2004. Baysal A. Genel Beslenme. Hatipoğlu Yayınları. Ankara, 1995. Baysal A. Yaşlılık ve Beslenme. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yayını: 7, 1994
Kutluay Merdol T. Başoğlu S. Örer. N. Beslenme ve Diyetetik Açıklamalı Sözlük Hatipoğlu Yayınları. Ankara, 1997.
10. Kutsal Y.G . Kemik Sağlığı. Sağlıklı ve Başarılı Yaşlanma.
Hacettepe Üniversitesi Geriatrik Bilimler Araştırma Merkezi. Ankara, 2004.
Bosi Bağcı T. Yaşlılarda Antropometri. Geriatri 6 (4) : 147-151, 2003.
YAŞLILIK VE BESLENME
Türkiye’ye Özgü Beslenme Rehberi. T.C. Sağlık Bakanlığı Temel
Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Gıda Güvenliği Daire Başkanlığı.
Ankara, 2004.
ANAHTAR KELİMELER
Geriatri,yaşlılık,beslenme,besin değeri,gereksinim,ihtiyaç