Turşu, yemek salata gibi birçok tüketim şekline sahip sofralarımızda ve diyetlerimizde eksik etmediğimiz lahana vb besinlerin faydalarını gelin hep birlikte öğrenelim:
Lahanagiller, fenolik bileşikler(Tanenler, fenolik asitler, antosiyanidinler, flavonoller, kumarinler ve flavonlar), vitaminler(C vitamini, folik asit, tokoferol ve provitamin-A), fitik asit, lif, çözünür şekerler, glukosinolatlar, mineraller(fosfor, kükürt, klor, kalsiyum ve potasyum, demir, selenyum, bakır, manganez ve çinko), polifenoller, yağ ve karotenoidler sağlayan, ucuz, ama çok besleyici bir besin kaynağıdır. Brüksel lahanası ve yeşil lahananın önemli miktarda β-karoten içerdiği bildirilmiştir. Flavonoidler, hidroksisinnamik asitler, fenilpropanoidler ve diğer küçük bileşikler lahanagillerde sağlığa yararlı bileşikler olarak kabul edilir. Lahanagillerde glukosinolatlar ve S-metil sistein sülfoksit gibi kükürt içeren fitokimyasallar da bulunur.
Bununla birlikte, glukosinolatlar ve fitatlar gibi bileşikler insan ve hayvan sağlığı üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Örneğin glukozinolatlar ve glukosinolat yan ürünleri toksik olabilir. Aynı zamanda, tiyosiyanatlar, izotiyosiyanatlar ve oksazolidin-2-tionların guatrojenik olduğu, fıtat gibi bazı antinütriyenlerin ise biyoyararlanımları azalttığı gösterilmiştir.
Peki lahanada bulunan bu ögelerin bizim sağlığımıza ne gibi yararları var, hadi inceleyelim..
ANTİOKSİDAN
Brokoli ekstreleri, C vitamini, quercetin, kaempferol, lutein, zeaksantin, a-tokoferol, γ-tokoferol ve β-karoten varlığına bağlı olarak reaktif oksijen türlerine karşı koruyucu niteliktedir. Lahanagillerin farklı türlerinin ekstraktları antioksidan etkileri gösterir ve oksidatif hasarı azaltır.
KANSER
1980 ve 1990 arasında yapılan kohort ve vaka kontrol çalışmaları, lahanagillerin tüketimi ile kolorektal, pankreas, akciğer, meme, gastrointestinal ve yumurtalık kanseri insidansları arasında ters bir ilişki olduğunu düşündürmektedir. Brokoli, lahana, hardal otu, Brüksel lahanası ve karnabahar gibi sebzelerin tüketiminin, çeşitli kanser türlerine yakalanma riskini azalttığına dair kanıtlar artmaktadır. Bu sebzelerin antikanserojenik etkisi, glukozinolatlar, indoller ve izo-tiyosiyanatlar, fitoaleksinler ve diğer antioksidanların parçalanma ürünleri ile ilişkilendirilmiştir.
KALP SAĞLIĞI
Lahanagillerin biyoaktif bileşikleri, temel olarak LDL’yi azaltma, serbest radikallerle mücadele etme ve in vitro, in vivo ve klinik çalışmalarda ortaya çıktığı gibi oksidatif stresi azaltma yetenekleri sayesinde kalp sağlığına yardımcı olur.
Antiinflamatuar Aktivite
Lahanagiller, çeşitli iltihapları önlemek veya tedavi etmek için dünya çapında farklı kültürlerde yıllardır geleneksel olarak kullanılmaktadır. Antiinflamatuar aktiviteden immünostimülatör etkilere sahip polisakkaritlerin sorumlu olabileceğini gösterildiği gibi, polifenoller ve glukosinolatlar, özellikle sinigrin ve glucoraphanin hidroliz ürünü sülforafan varlığına da bağlanmıştır. Sülforafan, Nrf-2 genine bağlı antioksidan enzimlerin uyarılması yoluyla mide mukozasının hücrelerini oksidatif hasar ve inflamasyondan koruyabilir ve onarabilir.
Gastrointestinal ve Sindirim Sistemi Üzerine Etkisi
Lahanagiller, farklı gastrointestinal ve sindirim rahatsızlıklarını tedavi eden geleneksel tıpta kullanımları ile bilinmektedir.
Yüzyıllar boyunca, lahana suyunun sindirimi iyileştirmek için tüketildiği bilinmektedir. Lahana suyu peptik ülserlerin tedavisinde yaygın olarak kullanılmıştır.
Taze brokoli özü, mide inflamasyonu, kronik yüzeysel gastrit, duodenal ve mide ülserleri, mide adenokarsinomu ve midenin non-Hodgkin lenfomaları dahil olmak üzere bir dizi üst gastrointestinal sistem hastalığı ile ilişkili bir suş olan Helicobacter pylori’ye karşı aktivite göstermiştir.
Diğer
Alzheimer hastalığının oksidatif stres ile ilişkili olduğu ve lahanagillerin biyoaktif moleküllerinin de oksidatif stresi önlediği bilinmektedir, bunlar Alzheimer hastalığını önlemek için lahanagilleri tüketmenin faydaları olabildiğini düşündürmektedir. Araştırma kanıtları, lahanagillerin metabolik bozuklukların, astımın ve Alzheimer hastalığının önlenmesinde, patojenlerin sayısına karşı antimikrobiyal aktivitenin yararlarını göstermektedir.
Antioksidan aktiviteye ek olarak antiinflamatuar aktivite gösterir ve nöroprotektif ajan olarak hareket edebilir.
Yapılan çalışmalarda brokoli ve diğer lahanagillerin önemli bir bölümünü oluşturduğu bitkisel açıdan zengin diyetin tüketiminin, tip II diyabet insidansının azalması ile ilişkili olduğunu göstermektedir.
İn vivo çalışmalar, lahanagillerin nonhem demirin biyoyararlanımını arttırabildiğini ve antiobezite, hipolipidemik ve hipoglisemik etkiye sahip olabildiğini göstermiştir.
Polifenoller serbest radikal süpürücü aktiviteler için ideal yapısal kimyaya sahiptir ve antidiyabetik, antiaging, antikanser, nöro-koruyucu ve kardiyoprotektif etkilerle ilişkilendirilmiştir.
Bitkilerde 120’den fazla glukosinolatlar ve izotiyosiyanatların öncüleri tanımlanmıştır. Bu bileşikler, mantar öldürücü, bakterisit, nematosidal özellikleri ile bilinmektedir.
İçeriğindeki folik asit, DNA, RNA ve protein bileşenlerinin sentezinde bir koenzim olarak hareket eder ve nöral tüp defektleri riskini azaltır.
Kaynakça:
Jahangir M et al., Health-Affecting Compounds in Brassicaceae, Comprehensive Reviews In Food Science And Food Safety, Vol. 8, 2009.
Manchali S. Et al., Crucial facts about health benefits of popular cruciferous vegetables,Journal Of Functional Foods, 2012, 94-106.
Herr I., Büchler M. W., Dietary constituents of broccoli and other cruciferous vegetables: Implications for prevention and therapy of cancer, Cancer Treatment Reviews 36 (2010) 377–383.
Lafarga T, Bobo G, Viñas I et al., Steaming and sous-vide: Effects on antioxidant activity, vitamin C, and total phenolic content of Brassica vegetables, International Journal of Gastronomy and Food Science, 2018.
Šamec D, Sondi B. S., Cruciferous (Brassicaceae) Vegetables, Nonvitamin and Nonmineral Nutritional Supplements. https://doi.org/10.1016/B978-0-12-812491-8.00027-8.
Podsedek A, Natural antioxidants and antioxidant capacity of Brassica vegetables: A review, LWT 40 (2007) 1–11.