Sürdürülebilir Beslenme Nedir?

Sürdürülebilir Beslen Geleceğine Sahip Çık - CosmopolitanTurkiye

Sürdürülebilir Beslenme Nedir?

  • FAO, sürdürülebilir beslenmeyi şöyle tanımlar: Sürdürülebilir beslenme, besleyici, güvenli, sağlıklı, aynı zamanda düşük çevresel etkiye sahiptir. Ayrıca bu beslenme şekli kültürel olarak kabul edilebilir, ulaşılabilir, adil, ekonomik olarak karşılanabilir, gıda güvenceliğine katkı sağlar ve şimdiki ve gelecek nesiller için bir yaşam biçimidir.

Dünya genelinde 821 milyon aç insan varken 1.3 milyar insan obez veya fazla kilolu, dünyadaki açlık sadece kaynakların yetersizliğinden değil, gıdanın israfı ve adil dağıtım olmamasından kaynaklanıyor. Dünyada israf edilen gıdanın miktarı yıllık yaklaşık 1,3 milyar ton. Üretilen toplam gıdanın üçte biri sofraya ulaşmıyor.

2050 yılında dünya nüfusunun 9 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılayabilmek için gıda üretiminin 30 yıl içinde yüzde 60 oranında artması gerekiyor. 2050 yılında dünya nüfusunun %65’inden fazlasının şehirde yaşayacağı ön görülüyor. %60 oranında fazla üretim şu an için gerçekçi bir rakam değil, artan nüfusu doyurabilmek için israfı en aza indirmeli ve gıdaları çöp olmaktan kurtarmalıyız

ÖNEMLİ

  • Çevre, sürdürülebilirlik kavramının sadece bir yönüdür; sosyal ve ekonomik yönler de dikkate alınmalıdır;
  • Çevre dostu bir diyet mutlaka sağlıklı değildir ve bunun tersi de geçerlidir;
  • Sadece bitki bazlı gıdaları tüketmek et ve süt ürünleri gibi hayvansal gıdaları ortadan kaldırmak en iyi seçenek olmayabilir.

Gıdanın birincil üretiminden tüketildiği zamana kadar tüm gıda sistemleri, bir şekilde su, verimli toprak ve biyolojik çeşitlilik gibi doğal kaynaklara güvenmektedir. Gıda sistemleri şu anda dünya enerji tüketiminin yaklaşık  % 30’unu ve toplam sera gazı emisyonlarının % 20’sinden fazlasını oluşturmaktadır.

Sürdürülebi̇li̇r Beslenme Rehberleri Nelerdir?

Son zamanlarda pek çok kuruluş sağlıklı ve sürdürülebilir beslenme üzerine detaylı rehberler hazırlamış, ve öneriler sunmuştur birbiriyle genel anlamda örtüşen bu rehberlerin birini doğrudan uygulayabilir ya da birkaçını kendinize uygun olacak şekilde birleştirebilirsiniz önemli olan küçük de olsa bir adım atmaktır. Sizler için derlediğim rehberler şu şekilde:

Guidelines for a Healthy Diet: the ecological perspective. HCN, 2011

Hollanda Sağlık Konseyi (HCN, 2011) sağlık ve sürdürülebilirlik arasındaki ilişkiyi detaylıca ele alan bir rapor hazırlamıştır. Sağlık ve sürdürülebilirlik arasındaki bu ilişkinin sinerji, çatışma ve etkilerin nötr olduğu alanları tanımlar. Raporun başlıca sonucu, sağlıklı bir diyetin genellikle ekolojik olarak sürdürülebilir bir beslenme şekli olmasıdır. Hem sağlık hem ekolojik anlamda fayda sağlayan öneriler şunlar:

  1. Daha az et- Daha fazla bitki temelli beslenme
  2. Kilolu bireylerde enerji alımının sınırlandırılması

Balık tüketiminde ise bir çatışma alanı görülüyor. Rehbere göre haftada iki kere balık- biri yağlı- tüketimi önerisi sağlık açısından fayda sağlayabilir fakat ekolojik olarak zararlı etkileri olabilir.

Besin atıklarının azaltılması ise nötr etki alanı olarak sınıflandırılmıştır, çevresel faydasının yanında sağlık açısından bir etkisi bulunamamıştır.

İsveç Ulusal Gıda Ajansı ve İskandinav Beslenme Önerileri, 2012

İsveç Ulusal Gıda Ajansı ve 2012 yılında yayınlanan yeni İskandinav Beslenme Önerileri ise benzer önerilere işaret etmektedir:

  • Et tüketiminizi sınırlayın
  • Sürdürülebilir balıkçılık yoluyla sağlanmış balıkları tercih edin,
  • Sebzelerinizi iyi muhafaza edin ve bozulabilir olanlarını mevsiminde tüketin,
  • Şeker içeren ürünleri az tüketin.
  • Besin atıklarınızı minimize edin.

Double Pyramid, BCFN

İtalyan Barilla Gıda ve Beslenme Vakfı (BCFN) Double Pyramid ismini verdiği bir model geliştirmiştir. Bu piramit aşina olduğumuz besin piramitlerinden farklı olarak besinlerin ekolojik etkilerini de gösteren ekolojik piramidi içermektedir. Besin piramidi, Akdeniz Diyeti’ne, ekolojik piramit ise ekolojik ayak izine dayandırılmış. Bu model ile besinler ve bunların çevresel etkileri arasında bir bağ kurulmuştur.

Bu modele göre, en düşük çevresel etkiye sahip gıdalar. (tahıllar, baklagiller, meyve ve sebzeler) aynı zamanda sağlık açısından büyük faydalar sunarken kırmızı et ve işlenmiş et gibi yüksek çevresel etkiye sahip besinlerin sağlık yönünden daha tedbirli tüketilmesi öneriliyor.

Green Food Project, 2012

Son olarak, İngiltere Çevre, Gıda ve Köy İşleri Başkanlığı tarafından yürütülen Green Food Project, sürdürülebilir bir diyetin temel ilkelerini belirlemiştir. Öneriler şöyle:

  • Sağlıklı vücut ağırlığını korumak için çeşitli ve dengeli beslenin.
  • Bitkisel temelli beslenmeye özen gösterin, günlük en az 5 porsiyon  sebze ve meyve tüketin.
  • Besinlerinize özen gösterin, israf etmeyin. Nerden geldiğini, nasıl üretildiğini sorun.
  • Et tüketiminizi sınırlandırın, kurubaklagiller, yağlı tohumlar gibi diğer protein kaynaklarının tadını çıkarın.
  • Sürdürülebilir balıkçılık yoluyla sağlanmış balıkları tercih edin. Mevsim ve avlanma yöntemlerini de göz ardı etmeyin.
  • Günlük beslenmenize süt ve süt ürünlerini dahil edin ya da vitamin ve minerallerce zenginleştirilmiş olan bitkisel alternatiflerine tercih edin.
  • Yüksek yağlı, yüksek şekerli, tuzlu besinleri nadiren tüketin.
Sürdürülebilir beslenmenin pek çok açıdan bir yaşam biçimi olarak benimsenmesi gerektiği görülmektedir 

Peki Bu Beslenme Biçimini Hayatımıza Dahil Etmek İçin Neler Yapmalıyız?

BESİN ÇEŞİTLİLİĞİNİ ARTTIRIN!

Yeterli ve dengeli beslenmek sürdürülebilir beslenmenin anahtar kuralıdır. Özellikle kırmızı et ve işlenmiş et tüketiminizi azaltın. Haftanın bazı günlerini ‘etsiz günler’ olarak belirleyin. Sürdürülebilir balıkçılık yoluyla sağlanmış balıkları tercih edin. Mevsim ve avlanma yöntemlerini de göz ardı etmeyin. Proteinden zengin kuru baklagillere, ceviz, fındık gibi yağlı tohumlara tabağınızda yer açın. Meyve ve sebze tüketiminizi artırın ve çevre dostu besinler seçin, gıda israfını azaltmayı hedefleyin.

KENDİN YETİŞTİR!

Bir tencerede otlar, bir verandada domates veya bahçenizdeki küçük bir arsa olabilir. Çok fazla şey, yiyecek oluşturmak için kendiniz yetiştirmekten daha büyük bir takdir verir. Bitkilerin gelişmesini sağlayan çok sayıda faktörü, gıdaları başarıyla büyütmek için gereken dikkati ve sürecin ne kadar tehlikeli olabileceğini anlıyorsunuz. Bu bilgiler muhtemelen yiyecek satın alma, kullanma ve atma şeklinizi etkileyecektir.

YEREL ALIŞVERİŞ YAPIN!

 Yerel alışveriş, topluluğunuzu desteklemenin eğlenceli bir yoludur. İçinde yaşadığınız toplulukta üretimi arttırır  ve sağlıklı bir çeşitlilik ortamıoluşturur.. Yerel olarak yetiştirilen yiyecekleri satın aldığınızda, yiyecekleri pazarınıza göndermek için gereken yakıt miktarını azaltmiş olursunuz.

YEMEKLERLE İLGİLİ KONUŞMALAR BAŞLATIN!

Pazarınızdaki çiftçilerle, marketinizdeki ve restorantınızdaki personelle veya çiftlikten çatala yiyeceklerin sofranıza nasıl geldiği konusunda fikir yürütüp bu üreyimde görev alanlarla iletişim kurun Yeni ipuçları keşfedebilir, yeni kaynaklar hakkında bilgi edinebilir ve daha yerel, sürdürülebilir fikirli gıda üreticileri ve sağlayıcıları bulabilirsiniz.

MEVSİMSEL BESLENİN!

Mevsiminde yenen meyve ve sebzenin besleyici değeri daha yüksektir.Mevsiminde yetişmemiş meyve-sebze, doğa şartlarıyla işbirliği yapılarak değil, doğayla mücadele ederek üretildiğinden, üretiminde hibrit tohum, böcek ilacı ve kimyasal gübre kullanım oranı daha fazladır. Mevsimsel besinlerin, antioksidan özellikleri daha fazladır. O mevsimde insan vücudunun ihtiyacı neyse onu karşılayacak vitamin ve minarelleri bünyesinde bulundurur.
  • Doğa İçin Daha İyidir
    Mevsimsel beslenerek, yerel gıdayla beslenme şansınızı artırırsınız. Gıdanız uzak mesafelerden gelmiyorsa, karbon ayak izi de düşük olur.
  •  Daha Ekonomiktir
    Mevsiminde ekilen ve üretilen meyve ve sebzeler,doğaya rağmen değil. doğanın katkısıyla büyür .Üretilmeleri daha az girdiyle sağlanabildiğinden, daha az maliyetlidir

KENDİN İÇİN; ALIŞVERİŞ LİSTESİ YAP!

İhtiyacın kadar al, yiyeceklere çirkin veya şekilsiz diye ayrımcılık yapma, ihtiyacın kadar tüket, artan yemekleri değerlendir, yiyecekleri uygun şekilde depola.
Dökme gıdalar, daha az işlenmiş gıdalar ve daha bitki bazlı yemekler düşünün.Bunu yapmak, daha az paketleme ve atık ile belirli gıdaları üretmek için daha az enerji ve su anlamına gelir.

GIDA İSRAFINI AZALTIN!

Bugün, gerekenden% 30-40 daha fazla kalori üretiyoruz ancak küresel olarak yetiştirilen tüm gıdaların üçte biri gıda değer zincirinde bir yerde israf ediliyor. Atık; kullanım süresi dolmuş yaşadığımız ortamdan uzaklaştırılması gereken maddelerdir. Atığı azaltın ve gıda okur yazarlığını geliştirin. Tavsiye edilen tüketim tarihleri ve son kullanma tarihleri önemlidir renk önemli değil.

CÜZDANINIZ VE ÇATALINIZLA OY VERİN!

Gıda sistemimizin yönünü ve bakkalların, restoranların ve gıda şirketlerinin ürettikleri ve sattıkları ürünleri etkilemekten daha iyi bir yolu yoktur. Gıda sağlayıcılarınızdan yerel çiftçileri, yerel üreticileri ve sürdürülebilir tarımı desteklemelerini isteyin. Satın alma kararlarınızla destek gösterin.

Geleceği beslemek, adaletli paylaşımı sağlamak, israfı azaltmak, geri dönüşümü, sıfır atık, güvenli gıdayı, temiz suyu, çocukların iyiliğini ve barışı sağlamak hepimizin ortak sorumluluğu…

KAYNAKÇA

Food and Agriculture Organization of the United Nations. Energy-smart food for people and climate. Rome, Italy. 2011.

Food and Agriculture Organization of the United Nations. Sustainable diets and biodiversity: directions and solutions for policy, research and action. Rome, Italy: FAO and Bioversity International. 2012.

Reynolds CJ et al. Are the dietary guidelines for meat, fat, fruit and vegetable consumption appropriate for environmental sustainability? A review of the literatureNutrients 2014;6:2251-2265.

Hallström E et al. Environmental impact of dietary change: a systematic reviewJ Clean Prod 2015;91:1-11.

Auestad N and Fulgoni VL III. What current literature tells us about sustainable diets: emerging research linking dietary patterns, environmental sustainability, and economicsAdv Nutr 2015;6:19-36.

Macdiarmid JI et al. Sustainable diets for the future: can we contribute to reducing greenhouse gas emissions by eating a healthy diet?  Am J Clin Nutr 2012;96:632-639.

Hendrie GA et al. Greenhouse gas emissions and the Australian diet: comparing dietary recommendations with average intakesNutrients 2014;6:289-303.

Biesbroek S et al. Reducing our environmental footprint and improving our health: greenhouse gas emission and land use of usual diet and mortality in EPIC-NL: a prospective cohort studyEnviron Health 2014;13:27.

Vieux F et al. High nutritional quality is not associated with low greenhouse gas emissions in self-selected diets of French adultsAm J Clin Nutr 2013;97:569-583.

Vieux F et al. Greenhouse gas emissions of self-selected individual diets in France: changing the diet structure or consuming less?  Ecol Econ 2012;75:91-101.

Clonan A and Holdsworth M. The challenges of eating a healthy and sustainable dietAm J Clin Nutr 2012;96:459-460.

Macdiarmid JI. Is a healthy diet an environmentally sustainable diet?  Proc Nutr Soc 2013;72:13-20.

Hakkında: Stj.Dyt.Senem DURAN

Senem Duran Kto Karatay Üniversitesi Beslenme Ve Diyetetik 4. sınıf öğrencisiyim.Mesleğimi ve araştırma yapmayı çok seviyorum.Bilimin ışığında ve etik değerler doğrultusunda tüm hastalarıma doğumdan itibaren yardımcı olmak istiyorum. Diyetisyenlerin görevi ve meslek tanımımıza baktığımız zaman İnsan hayatında iyileştirmeler sağlamaya doğum itibariyle başlarız ve anne sütünün önemini vurgulayarak emzirme sürecinin yaygınlaşması için çaba harcarız.Devam eden süreçlerde ise yeterli büyümenin sağlanabilmesi için her yaş gurubuna özgü olarak tüm besin öğelerinin belirler ve bunların besinler veya besin takviyeleri ile sağlanmasnı destekleriz Biz Diyetisyenler bütün sağlık çalışanları ve dokorlarla iletişimde ve işbirliğinde olarak yaşamın her anında ve her evresinde beslenme biliminin ilkeleri doğrultusunda tüm bireylerin sağlığının korunması, geliştirilmesi, yaşam kalitesinin artırılması için üstün bir özveri ile çalışan sağlık personelleriyiz. Bugün biz diyetisyenlere düşen görev bilimsel ve etik değerleri takip edip uygulamak, farklı alanlarda uzmanlaşarak hastalıklrda tıbbı beslenme tedavisine yönelmek mesleki birlik ve beraberliğimizi artırmak ve mesleğin hak ettiği ilgiyi görebilmesine sağlamaktır. BİLİMSEL VE ETİK DEĞERLER DOĞRULTUSUNDA YETERSİZ OLANI DÜZELTME VE MODERNLEŞME TUTKUMUZUN HİÇ BİTMEMESİ DİLEĞİYLE….

Buna da bakın

PCOS VE BESLENME

Polikistik Over Sendromu (PKOS) Nedir? İlk önce PCOS nedir? Hangi bireylerde daha sık görülür? Hastalığın …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.