Hangi soruya cevap arıyorsun?
İrritabl Bağırsak Sendromu Nedir?
İrritabl bağırsak sendromu (IBS), toplumun büyük bir kısmında görülebilmekle birlikte gastrointestinal sistem hastalıkları arasında da en yaygını olarak bilinmektedir. Sebebi bilinmeyen kramp tarzında karın ağrıları defekasyona çıkmakla son bulur. Bağırsak hareketlerinde değişikliğin söz konusu olduğu fonksiyon bozukluğudur. Beslenme alışkanlıkları, uyku düzeni, çalışma koşulları, sosyoekonomik gelir düzeyi, enfeksiyonel hastalıklar, besin duyarlılığı, alerjik durumlar, bağırsak motilite bozukluğu, genetik faktörler, çocukluk döneminde görülen malnütrisyon, kötü hijyen, aktif ya da sedatif yaşam biçimi, duygulanım durumu ve hormonal denge gibi durumlar etkiler. Dışkılama alışkanlığı her zamankinden farklı bir seyir göstermeye başlar. Stres veya duygulanım değişiklikleri semptomları arttıran faktörlerdir. Kişide günlük dışkılama sayısı 3’den fazla ise diyare(ishal) durumu gözlenir. Kişi 3 günden fazladır dışkılayamıyorsa konstipasyon(kabızlık) durumu söz konusudur. Dışkılama değişikliğine ek olarak acil tuvalete gitme ihtiyacı gelişebilir. Karın ağrıları sonucu bazen bireyin sosyal yaşamı bu durumdan etkilenebilir. Kilo kaybı ya da iştahta kesilme durumları eşlik etmez. Kramplar bireyi gece uykusundan uyandıracak kadar gelişmez. Ayırıcı tanı gece uykusunun kesilmemesidir. Her yaş ve cinsiyette görülebilmekle birlikte daha çok kadınlar arasında yaygındır.
İBS Tanı Kriterleri Nelerdir?
2016 yılında yapılan son Roma IV kriterlerine göre tanı konulmadan en az 6 ay önce başlamış olmalı ve son 3 ay içerisinde en az 1 gün olmak kaydıyla tekrarlayan abdominal ağrıya aşağıdaki kriterlerden en az 2 tanesinin uyması beklenmektedir:
-Defekasyon sıklığının değişmesi
-Feçesin görünümünde ve kıvamında değişiklik
Karın ağrıları öğünlerde yenilen besinlerle birlikte şiddetlenir. Defekasyona çıkmak ile rahatlar. Ağrının başlamasıyla bağırsak hareketlerinde ve seslerinde değişiklikler meydana gelir. Ağrıyla birlikte dışkıda yumuşama görülebilir. Mukuslu olabilir. Tam bağırsak boşalımı yapılamadığına dair bir his gelebilir. Kişiyi gece uykusundan uyandırmaz. Abdominal gerginlik ve hassasiyet gelişebilir. Az miktarda ve sık sık dışkılama olabilir. Karında şişlik, yoğun gaz sancısı, dismenore, seksüel disfonksiyon, fibromiyalji ve yorgunluk görülebilir. Stresle birlikte semptomlar artabilir.
Dışkının değerlendirilmesinde “Bristol Dışkı Form Skalası” kullanılmaktadır.
İBS Tedavi Yaklaşımları Nasıldır?
Medikal tedavi ya da davranış değişikliği yöntemleri kullanılır. Psikolojik destek bu noktada son derece önemlidir. Kişi bu semptomların kötü bir hastalık sonucu gelişmeyen, aksine iyi huylu denebilecek bir durum olduğu konusunda rahatlatılmalıdır. İlaç tedavisi çeşitli semptomlar neticesinde karar verilerek uygulanmalıdır. Bu tedavi yaklaşımında amaç semptomları giderip hastayı rahatlatmaktır.
Çünkü, sebebi bilinmemekle birlikte net bir tedavi yaklaşımı da olmayan bir durumdur. İBS’de laksatifler, anti-diyaretikler, seratonin reseptör-3 antagonistleri, antispazmolitikler, antikolinerjik ilaçlar, seratonin reseptör-4 antagonistleri, antidepresanlar, antiflutanlar, antibiyotikler, probiyotikler, motilite düzenleyiciler ve hormon reseptörü üzerine etkili ilaçlar kullanılabilir.
İBS’de Beslenme Tedavisi Nasıl Olmalıdır?
İBS’nin spesifik belirtileri tanımlandıktan sonra semptomlara göre besin tercihleri yapılmalıdır. Yeterli ve dengeli beslenmenin önemi vurgulanır. Diyare durumunda az posalı, konstipasyon durumunda posadan zengin, diyare ve konstipasyonun birlikte görüldüğü durumlarda ise posadan fakir beslenmeye ek olarak günlük 20 gr kadar kepek takviyesi yapılmalıdır. Sindirilebilen posa sindirilemeyen posaya göre bağırsak hareketlerini düzenlemede daha etkilidir. Yeterli miktarda sıvı alımı son derece önemlidir. İshalde vücuttan su ve çeşitli mineral kayıpları yaşanmaktadır. Gazlı içecekler, gaz yapıcı besinler, alkol ve kafein içeren içecekler ve acılı baharatlar mümkünse tüketilmemelidir. Alınacaksa da önerilen miktardan fazla tüketilmemelidir. Çiğ sebze ve meyveler ve süt semptomları tetiklediği için kontrollü olarak alınmalıdır. Fermente oligosakkaritler, disakkaritler, monosakkaritler ve şeker alkollerinden düşük diyetin semptomları azalttığına yönelik çalışmalar mevcuttur. Günlük öğün planlama yaklaşımında; tahıllar 6 porsiyon, sebzeler 3-5 porsiyon, et, balık, yumurta, kurubaklagiller ve sert kabuklu yemişler 2-3 porsiyon, süt ve süt ürünleri 2-3 porsiyon şeklinde uygulanabilir. Kişiye ve semptomlara göre düzenlemek önemlidir.
Diyet Posasının Etkisi
Posanın İBS üzerindeki etkisi tartışmalıdır. Yapılan bir meta analiz çalışmasının sonuçlarına göre çözünebilen posa takviyesiyle semptomların hafifleyebileceği ve konstipasyon durumu üzerinde olumlu yönde etkileşim olabileceği sonucuna varılmıştır. Kepekli ürünlerde ise semptomlar üzerinde artırıcı etki olmadığı ortaya atılmıştır. Ankete dayalı olarak yapılan bir başka çalışmada tahılla alınan posanın vakaların %55 inde semptomları kötüleştirdiği, sadece %11 inde endike olduğu bulunmuştur. Sistematik yapılan bir derlemede ise posa etkisinin değişkenlik gösterdiği ve bütün posa türlerinin olumlu etki göstermediği belirlenmiştir. Her besin grubunda olduğu gibi ani alınan fazla posa, semptomları kötüleştireceğinden kademeli olarak önerilen düzeyde alınması önerisinde bulunulmaktadır.
D Vitaminin Etkisi
Kalsiyum ve fosforun düzenlenmesinde etkili olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Yapılan D vitamini takviyelerinin immün yanıt ve inflamasyon üzerindeki faaliyetleri sebebiyle bağırsaklar üzerinde düzenleyici etki yapabileceği düşünülmektedir. D vitamini eksikliğinde gözlenebilen anksiyete, depresyon ve fibromiyalji durumları İBS’de de görülebildiğinden aralarında bir ilişki olabileceği fikrinin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. 2016’da yapılan bir çalışmada 6 ay süre ile D vitamini suplementi alan hastalar abdominal ağrı ve distansiyon yönünden gerileme yaşadıklarını ifade etmişlerdir. Çalışma sonucunda takviye olarak alınan D vitamininin olumlu etki gösterdiği belirlenmiştir.
Probiyotik ve Prebiyotiklerin Etkisi
Probiyotik açısından çeşitli besin grupları karşılaştırıldığında olumlu etkiler gözlenebilmekle birlikte herhangi bir etki gözlemlenmediği de raporlanmıştır. Plasebo açısından karşılaştırılan bir çalışmada probiyotikli ve probiyotiksiz süt ürünleri verildiğinde vaka ve kontrol grupları açısından anlamlı bir fark bulunamamıştır. Prebiyotikler incelendiğinde kolon mikroflorası, immün fonksiyon, biyoyararlanım ve lipit metabolizması üzerine olumlu etkisi ortaya atılmıştır. Probiyotik ve prebiyotik birlikte içeren bir ürünle yapılan çalışmada 4 hafta sonra vakaların yaşam kalitesi değerleri kontrol grubuna göre daha yüksek bulunmuş olup distansiyon ve gaz problemlerinde olumlu yönde bir gelişme kaydedilmiştir. Yapılan birçok çalışma sonucu birbirlerinden farklı sonuçlar ortaya atılmakla beraber ikisinin birlikte tüketildiği ürünlerde orta dereceli etki gösterdiği savunulmaktadır. Probiyotik ve prebiyotiğin etkisi üzerine daha fazla kanıt temelli çalışmalara ihtiyaç olduğu gerçeği önümüze çıkmaktadır.
Aşağıdaki listede bağırsak fonksiyonu üzerine olumlu etkiler yapabilecek alternatif besinler verilmiştir.
BESİN FORMU | ALTERNATİF BESİNLER |
Fruktoz | Muz, yaban mersini, karambola, greyfurt, üzüm, kavun, kivi, limon, ıhlamur, mandalina, ahududu, çilek, bal, portakal |
Laktoz | Laktozsuz süt, pirinç sütü, camembert peyniri, brie peyniri, sert peynirler, laktozsuz yoğurt, tereyağı |
Fruktan veya galaktanlar | Bambu filizi, havuç, kereviz, biber, şayot kabağı, mısır, patlıcan, yeşil fasulye, marul, frenk soğanı, kabak, pazı, yeşil soğan, domates, sarımsak yağı, glutensiz tahıllar, salatalık, zencefil, ıspanak |
Şeker alkolleri(polioller) Et, tavuk, kurubaklagil, yağlı tohum, yumurta | Sukruz, glikoz. Sonu -ol ile bitmeyen yapay tatlandırıcılar Dana eti, tavuk eti, kuzu eti, fıstık, ceviz, çam fıstığı, yumurta, tofu |
KAYNAKÇA
Ede, Elif., İlktaç, Yoldaş, Havvanur., “İrritabl Bağırsak Sendromunda Güncel Diyet Yaklaşımları”. İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 1/1(2019).
Yılmaz, Birsen., Akbulut, Gamze., “İrritabl Bağırsak Sendromuna Güncel Bakış”. Beslenme Diyetetik Dergisi 46(3);(2018): 276-284.
Kılıç Parlar, Serap., Ovayolu, Nimet., Koruk, Mehmet. “İrritabl Barsak Sendromlu Hastalarda Yaşam Kalitesi”. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi 2(2): (2017): 27-32.