Obezite dünyamızda en büyük sağlık sorunlarının başında gelmektedir. Özellikle çocukluk çağı obezitesi hem çocuklukta hem de ileriki yaşlarda yol açacağı sağlık sorunlarından kaynaklı ve basite alınmaması gereken bir sağlık sorunudur.
6-18 yaş arası obez ve preobez birey prevelansı %22.5’dur ve yetişkinlerde ise %30.3‘dür. Yetişkinlerde obezitenin en temel nedenlerinden biri çocukluk çağında fazla kilolu veya obez olmasıdır. Çocuklarda ise araştırmalara göre birçok sebebi olan obezitenin son zamanlarda araştırılan bir sebebi ise çocukluk çağında geçirilmiş travmalardır.
Çocukluk çağı travmaları çocukluklarda veya adolesanlarda yaşanan fiziksel istismar, duygusal istismar, cinsel istismar, fiziksel ihmal ve duygusal ihmal yaşantılarının genel bir ismidir ve literatürde sıklıkla istismar ve ihmal kavramları ile açıklanmaktadır. Buna göre 18 yaşın altındaki çocuklara karşı aktif olarak yapılan fiziksel, duygusal, zihinsel ve toplumsal gelişimlerini zedeleyici her tür davranışın istismar olarak adlandırılmaktadır.
İhmal ve istismarın sadece şiddet, baskı olmadığını çocuk yetiştirme stillerinde aşırı koruyucu anne babalık veya aşırı izin verici anne babalığın da büyük bir nedeni olduğunu görmekteyiz .
Türkiye Sosyal Hizmet Araştırma Dergisinin yayınladığı bir araştırmaya göre; istismarın cinsiyete bağlı olmadığının, her iki cinsiyetin de maruz kaldığının fakat kız çocuklarının daha çok fiziksel ve duygusal ihmal ve istismarlığa maruz kalarak her iki cinsiyette de görüldüğü rapor edilmiştir. Duygusal,fiziksel,cinsel istismar,fiziksel ve duygusal ihmalin duygusal yeme ve duygusal açlık puanlarını farklı derecelerde arttırdığı gözlemlenmiştir(kendini kısıtlayan örnekler de mevcuttur) . Obez bireylerle yapılan bir çalışmaya göre yaşanılan tramvalarda sırasıyla
- Doğal afetler
- Sevilen/yakın birinin beklenmedik ölümü
- Kaza,yangın,patlama gibi olaylar
- Göç/yaşanılan yeri terk etme durumu
- Aile üyelerinden biri ya da tanınan bir kişi tarafından cinsel olmayan bir saldırıya maruz kalma/ fiziksel şiddet olarak çocukluk çağı travmalarını sıralayabiliriz.
Bilhassa olumsuz durumlarda veya kaygılı,stresli,üzgün ,yalnızlık,boşluk durumlarında hissettiği duygu durumunu yatıştırmak adına besinleri kullanarak sağlanabilir. (azaltabilir/arttırabilir)Özellikle öfkeyi hissetmek tıkanırcasına yeme konusunda pozitif bir etki göstermiştir. Duygusal yeme bireye özel olarak yemeyi kısıtlama,yemek ardından kendini kusturma,tıkanırcasına yeme,bazı besinlere küsme gibi davranışları gözlemektedir. Çalışmalarda tramvaya bağlı olarak bu duygusal yeme çeşitlerinden tıkanırcasına yemenin yüksek olduğu düşünülmektedir.
Peki bu tarz durumlarda neden lezzetli yiyeceklere yöneliyoruz?
Stresi azaltan makrobesin öğesinin karbonhidrat olduğu çalışmalarda gözlemlenmiştir. Bu da seratonin salgısıyla ilişkilidir.Yüksek karbonhidrat ve yağ alımı da stres-cevap etmenini azaltmaktadır. Bu yüzden bireyler hissetmek istemedikleri bir duygu durumuna sahip olduklarında yatışmak, kaçmak amacıyla bireyler yüksek yağlı ve karbonhidratlı besinlere yönelebilmektedir. Özellikle çocukluk döneminde sıkça tüketilen çikolata,cips gibi besinlere bağlılığın çocuklar arasında sık görülmektedir ve bu tarz yeme-davranış bozukluğu çocukluk çağı obezitesinin temel sebeplerindendir.
Travmalarda hissedilen duygu-durum bozukluklarında duygusal yemek ve duygusal açlığın görülmesiyle yeme-davranış bozuklukları başlayarak kilo alımına ve obeziteye giden bir yolculuğa çıkılmış olmaktadır.
Bunların yanında bireyin ne zaman kilo alıp/obeziteye gideceği kanıtlanmamıştır. Bu da birey yetişkinlik dönemine geldiğinde hala obez bir birey olmasına neden olacaktır çünkü obez bireylerin büyük bir kısmının çocuklukta da obez olduğu bilinmektedir.Bu yüzden de çalışmalarda çocukluk çağı travmaları ve obezite arasında pozitif ilişkiler bulunmuştur.
Çocuklukta hissettiğimiz,hissetmekten dahi korktuğumuz,hatırlamak istemediğimiz,bizi üzen durumlarla başa çıkma yöntemlerinin sonuçlarını erişkinlerde yapılan çalışmalarla duygusal yemenin çocukluk çağı travmaları arasında ilgi olduğu bunun da sonucunun obezite olduğu incelenmiştir.
KAYNAKÇA
Mutlu, H. (2015). Çocukluk çağı travmalarının erişkin dönem obezitesiyle ilişkisinin değerlendirilmesi.
Yilmaz, T. S., Gülücü, A., & Demirci, H. (2020). Erişkin obezitesinde çocukluk çağı travmalarının rolü. Anatolian Journal of Psychiatry/Anadolu Psikiyatri Dergisi, 21(3).
SAĞLAM, Ö., & SOYLU, Y. Çocuk Yetiştirme Stillerine Bağlı Olarak Gelişen Çocukluk Çağı Travmaları ve Erişkin Dönem Obezitesi Arasındaki İlişkinin İncelenmesi. Türkiye Sosyal Hizmet Araştırmaları Dergisi, 3(2), 136-150.
ŞAHİN, C. M. Diyetisyen Desteği Alan Kadınların Çocukluk Çağı Ruhsal Travmalarının Yeme Tutumu ve Psikolojik İyi Oluş üzerindeki Etkisinin İncelenmesi.
ÖZBARAN, B. OBEZİTE VE DEHB Burcu ÖZBARAN Bu sunumda, DEHB'si olan bireylerin yaşadığı obezite ve diğer yeme sorunları alanında yapılan çalışmalar gözden geçirilecek, klinik izlem verileri sunulacaktır, obezite ve DEHB tedavisi üzerine tartışılacaktır. Kliniğe DEHB temel belirtileri dışında yakınmalarla başvuran DEHB'li olgu örnekleri tartışılacaktır. 54. ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ, 6.
Aslan, N. (2016). Kilo sorunu/ağır kilo sorunu olan ve kilo sorunu olmayan kadınlarda travmatik yaşam olayları, yeme davranışları ve stresle başa çıkma tarzlarının değerlendirilmesi (Master's thesis, Kocaeli Universitesi, Saglik Bilimleri Enstitusu).
Yılmaz, T. S., Gülücü, A., & Demirci, H. (2020). The role of childhood traumas in adult obesity. Anatolian Journal of Psychiatry, 21(3), 261-268.
Değirmenci, T. (2006). Obez erişkinlerde benlik saygısı, yaşam kalitesi, yeme tutumu, depresyon ve anksiyete.
Türkoğlu, S. A. (2013). Depresif bozukluğu olan kadın hastalarda çocukluk çağı ruhsal tramvaları ve fonksiyonel olmayan tutumlarla ilişkisi.