Başlangıç / İrem Ketenci

İrem Ketenci

Sağlık Bilimleri Üniversitesinde Beslenme ve Diyetetik 3. sınıf öğrencisiyim. Okuduğum, öğrendiğim, ilgimi çeken bilgileri paylaşacağım.

Vanilya mı Vanilin mi?

Vanilya erişmesi zor, üretimi kısıtlı, işlenmesi maliyetli ve kendisi de pahalı bir bitkidir. Bu nedenle içeriğindeki en önemli, vanilyaya en çok benzeyen içerik olan vanilin toz forma getirilerek tüketime sunulabilecek en uygun şekliyle karşımıza çıkmaktadır.

Devamı »

Covid Sonrası Tat Kaybı Sürecine Çinko Çözümü!

Kanser, enfeksiyon, malnütrisyon ve daha birçok hastalıkta tat alma duyusu kaybı yaşanmaktadır. Bu durumda üstüne düşülmesi gereken en önemli konulardan biri de çinko desteğidir. Covid hastalarının birçoğu hastalık süreci ve sonrasında tat ve koku kayıpları yaşadıklarını ve bunların iyileştikten sonrada devam ettiğini belirtiyorlar. Öyleyse Covid'in bu hasarını diğer hastalıklarda kullandığımız çinko desteği tedavisi ile semptomu hafifletebilir miyiz? İyileştirebilir miyiz? Peki çinko nedir? Neden önemlidir? Vücudumuzda ne şekilde çalışır? Hangi besinlerde daha çok bulunur? Takviye alımı nasıl olmalı? Korona virüs için bir tedavi şekline bürünebilir mi?

Devamı »

Dördüncü Çikolata Türü: RUBY!

Bitter, sütlü ve beyaz derken artık yeni bir çikolata türü daha ortaya çıktı: Ruby. Bu çikolatayı pastel pembe tonuyla diğer çikolata türlerinden kolayca ayırt edebilmektedir. Rengi gibi tadı da diğerlerinden farklı olan ruby, aslında aroma katılmış ve renklendirilmiş bir çikolata türevi sayılmamaktadır. Rengini ve tadını tamamen yapıldığı ruby kakao çekirdeğinden alan bu çikolatanın, dördüncü tür olarak tanımlanması da bu sebepten kaynaklanmaktadır.

Devamı »

Hemoroid ve Beslenme

Hemoroid anal kanalın sonunda bulunan genişlemiş damarlardır. Bu kan damarlarının duvarları bazen gerilerek çok fazla genişleyerek damarlar daha da şişerek tahrişe ve bazen de ağrıya sebep olur. Bunu önlemek için nasıl beslenmeliyiz? Neleri tüketmekten kaçınmalıyız?

Devamı »

PROPOLİS

Gıdanın duyusal özelliklerinin iyileştirilmesi, faydalılığının arttırılması amacıyla katkılandırılması ya da yararlı özelliklerinin arttırılması, fizyolojik özelliklerinin iyileştirilmesi gibi amaçlarla üretilen ürünlere ilk kez 1984 yılında Japonya’da “fonksiyonel gıda” adı verilmiştir. Bal, arı sütü, polen, propolis gibi arı ürünleri, insanlığın ilk çağlarından beri beslenme, sağlığın korunması ve hastalıkların tedavisi amacıyla kullanılmaktadır. Bu nedenle birçok arı ürünü hem fonksiyonel gıda olarak değerlendirilmekte hem de son yıllarda ön plana çıkan apiterapinin temelini oluşturmaktadır. Sağlık Bakanlığı tarafından 2014 yılında yayınlanan “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları” yönetmeliğinde apiterapi alanında sekonder immün yetmezliklerinde immün destekleyici olarak değerlendirilen propolisin yapılan çalışmalarda antibakteriyel, antifungal, antiviral, antitümoral ve antioksidan aktivite gibi biyolojik özellikleri belirlenmiştir. Propolis bal arıları tarafından bitkilerin yaprak, gövde, tomurcuk gibi farklı kısımlarından toplanan salgıların enzimler ve bal mumu gibi maddeler ile birleştirilmesi sonucunda ürettikleri reçinemsi maddedir. Propolisin kimyasal bileşimi oldukça karmaşıktır. Dünyadaki farklı propolis örneklerinde polifenoller (flavonoidler, fenolik asitler ve bunların esterleri), terpenoidler, steroidler ve amino asitler gibi 600'den fazla bileşen tanımlanmıştır. Bununla birlikte, çalışmalar propolisin biyolojik ve farmakolojik özelliklerini yüksek flavonoid içeriğine bağlamaktadır.

Devamı »

Sağlıklı Bir Ağız İçin Nasıl Beslenmeliyiz?

Diş çürüğü kimyasal olarak dişin herhangi bir yüzeyinde organik ve inorganik bölüm arasındaki dengenin bozulması ile oluşan geri dönüşü olmayan patolojik bir durumdur. Bu nedenle diş çürüğünün oluşumunda diş yüzeyinde demineralizasyona neden olan patolojik faktörler (bakteri ve fermente olabilen karbonhidratlar) ve remineralizayonu sağlayan koruyucu faktörler (flor, ağız hijyeni, beslenme ve tükürük) arasındaki denge çok önemlidir.

Devamı »