İnsanlar yaşamını devam ettirebilmek için enerji gereksinimi ve yapısal sentetik işlevler için dış dünyadan yiyecek maddeleri almak durumundadır. Sindirim sisteminin genel görevi yiyeceklerdeki besin maddelerinin sindirimini ve absorbsiyonunu sağlayarak dolaşıma vermektir . Ağız yoluyla da dış ortam ile devamlı temas halindedir. Normal bir yaşam süresinde insanın gastrointestinal kanalından 60 ton kadar yiyecek geçmektedir. Alınan bu yiyecek ve içecekler ile organizma için yararlı maddelerin yanı sıra zararlı kimyasallar,
bakteriler, virüsler, mantarlar, mayalarda alınmaktadır.
Peki bu kadar fazla enerji gerektiren döngüsel olaylar için sevgili bağırsağımız kimi kullanıyor dersiniz 🙂
İnsan vücudunda 100 trilyon hücre bulunduğu tahmin edilmektedir. Bunun 10 misli fazlası kadar da yararlı bakterilerimiz mevcuttur. Vücudun deri, ağız, vajina, bağırsaklar gibi çeşitli bölgelerinde yerleşmiş bu bakterilere o bölgenin “florası”, yeni adıyla“mikrobiyota”sı denmektedir.
Peki bağırsak mikrobiyotamızın süperOİL İ olan kahraman kimdir ve araştırmalar sonucunda sağlığımıza ne gibi yararları bulunmuştur ?
BÜTİRAT :4 karbonlu, renksiz, karakteristik kokulu, yağsı bir karboksilik asittir. Bütirik asit süt yağ asitlerinin bir unsurudur. “Tereyağı asidi” olarak da bilinen bütirik asit sütte doğal olarak bulunmaktadır . 100 g süt 3 ila 5 mmol bütirik asit içerir ve 100 g peynir 30 mmol’e kadar bütirik asit içerir ayrıca bağırsağımızda belirli miktarda kendi bütürik asitini oluşturabilmektedir bu duruma sağlıklı beslenerek destek olabilirsiniz.
Bütürik asiti diğer asitlerden ayıran ve onu özel kılan yanı biyolojik fonksiyonları bakımından diğer kısa zincirli yağ asitlerinden farklı olması ve bağırsağımızın temel enerji kaynağı olması nasıl ki beynimiz için glikoza ihtiyacımız varsa bağırsağımızın da sağlıklı çalışması ve bize yararlı olabilmesi içinde bütirata ihtiyacı var. Yapılan son çalışmalar da bir çok bağırsak ve çeşitli hastalıklarının kolondaki düşük ve bozulmuş bütirik asitten kaynaklandığına dair yakından ilişkili olduğu bulunmuş.
KOLON KANSERİ
Kolon kanseri dünyada kanserden ölenlerin en yaygınıdır, hücrelerin anormal büyümesine bağlı olarak kalın bağırsakta gelişerek normal bağırsak yapısını bozar.Bu durumla düşük fiziksel aktivite sigara alkol obezite yüksek et tüketimi gibi genetik ve çevresel faktörler ilişkilendirilerek diyetin kolan kanserindeki yeri önemli bulunmuş.
Kısa zincirli yağ asitlerinin kolan kanseri için bağırsak ve mikroflora ile ilişkili olduğu düşünülerek biyobelirteç olarak kullanılmıştır ve kolon kanserini önlemede ek bir mekanizma olduğu saptanmıştır.
Yapılan çalışmalarda kısa zincirli yağ asitlerinin, özellikle bütiratın, kolon kanserini hafiflettiği bildirilmektedir. Özellikle nükleer yapı üzerinde değişiklik yaparak kanser hücrelerinin ölümüne neden olmakta. Bütirik asitin hücreleri ayırt etme yeteneği keşfedilerek kanser tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır ve anti kanser ajanı olarak hala kullanılmaktadır. Bütirik asit, hücrelerin farklılaşma durumunu değiştirebilir ve kanserli kolonik hücrelerin normal programlanmış hücre ölümlerine karşı direncini yener bağırsağın sağlıklı kalması için çalışır.
İNFLAMASYON
Kronik inflamatuvar bağırsak hastalıkları ülseratif kolit ve Crohn hastalığı olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Ülseratif kolit, kalın barsağın iç yüzeyini etkileyen kronik iltihabi hastalığıdır. Crohn hastalığı ise ağızdan anüse kadar gastrointestinal sistemin tüm kısımlarında ama daha çok, ince barsağın son kısmı ve kalın barsakta yerleşir ve ülseratif kolitin aksine barsak duvarının tüm tabakalarını etkileyen bir iltihap oluşturur.
Yapılan çalışmalar bu gibi rahatsızlıklara sahip insanların dışkılarından alınan örneklere bakıldığında bütirik asit oranlarında bir azalma olduğu ve takviye edildikten sonra bu rahatsızlıklarının giderildiği gözlemlenmiştir. Bu durumdan yola çıkarak yapılan deneyler ve araştırmalar sonucu bütirik asitin inflamasyon giderici iltihapı en aza indirgeyebileceği bağırsak mukus üretimini kontrol eden genlerin, ekspresyonunu arttırdığı bilinmektedir ve Tıbbi uygulamada, bütirat kolonik inflamasyon için potansiyel bir terapötik madde olarak önerilmiştir.
OKSİTATİF STRES
Oksidatif stres, reaktif oksijen ve reaktif azot türleri ile antioksidan savunma mekanizmaları arasındaki dengesizliğin sonucudur; bu da lipidlerin, proteinlerin ve DNA’ nın hasar görebileceği bir dizi reaksiyon meydana getirir . Bağırsak epitelinde oksidatif stresin artmasının, bağırsak epitel hücrelerinin mukozal bariyer fonksiyonunu bozarak geçirgenliğin artmasına neden olduğu bildirilmektedir.
Bütirat, DNA onarım sistemlerini ve enzimatik veya enzimatik olmayan antioksidan seviyelerini etkileyerek ikincil bir antioksidan görevi görebilmektedir, yani bütirat DNA hasarını azaltarak yapılan insan çalışmalarında da oksidatif stresi azalttığı gözlemlenmiştir.
DİYABET
Bütirik asidin diyabetik durumun hafifletilmesi üzerine etkisinin araştırıldığı bir çalışmada diyebetli sıçanlara belirli oranlarda verilen bütirik asitin yüksek diyet tüketimine rağmen kilo verdirdiği idrar ve kan şekeri seviyesinde ciddi azalmalara neden olduğu gözlenmişitr. Diyabetik durumun kontrolünde en iyi sonucun 500 mg/kg vücut ağırlığı/gün doz ile sağlandığı bildirilmiştir.
Araştırmalar gösteriyor ki bağırsak mikrobiyotası bütirik asit araştırmaları devam edecek gelinen son noktaya baktığımızda aslında bağırsağımız ikinci beynimizmi sorusuna yanıt arayanlara destek oluyor gibi çoğu insan tarafından önemi bilinmeyen bağırsaklarımızın beslenmemize bağlı geleceğimize yön vereceğini düşünüyorum bizlere düşen görev ise sağlıklı karbonhidratlardan , zengin liflerden, prebiyotik ve probiyotiklerden beslenmek karşılığını bağırsaklarımız kendi bütiratını üreterek sağlığımıza destek olarak veriyor zaten 🙂
Cansu Şanal
Kaynakça:
Ceyhan, Nur. ve Alıç, Halime. Bağırsak Mikroflorası ve Probiyotikler. Muğla Üniversitesi Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü, 48170, Muğla/ TÜRKİYE: Türk Bilimsel Derlemeler Dergisi, 2012
Varım P, Vatan MB, Varım C. Kardiyovasküler Hastalıklar ve Mikrobiyota.
J Biotechnol and Strategic Health Res. 2017;1 (Special issue):141-147.
DERLEME / Review
Çağlar A, Tomar O, Ekiz T. Bütirik Asit: Yapısı, Özellikleri ve Sağlık Üzerine Etkileri. Afyon Kocatepe Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, GıdaMühendisliği Bölümü AFYONKARAHİSAR: Kocatepe Veterinary Journal, 2017
İlgili