Hangi soruya cevap arıyorsun?
D vitamini yağda eriyen vitaminlerden biridir. Büyük oranda güneş ışığına maruziyet sonucu sentezlense de bazı besinlerden de bir miktar alınabilir. D2 ve D3 olmak üzere iki formu bulunmaktadır. D3 formu vücutta en aktif kullanılabilen formudur.
D vitamini diyetle bitkisel kaynaklardan ergokalsiferol (D2), hayvansal kaynaklardansa kolekalsiferol (D3) formunda alınabilir.
Kaynaklara göre, 15-30 dk güneşlenme provitamin D’nin deride aktif D3 formuna dönüşümü için yeterlidir.
D Vitamini Kaynağı Besinler
Yağlı balıklar
Yumurta sarısı
Karaciğer
Tereyağı
D vitaminiyle zenginleştirilen sütler
Mantar
Günlük Alınması Gereken D Vitamini Miktarı
Günlük alınması gereken D vitamini 0-1 yaş bebekler için 400 IU, 1-70 yaş bireyler için 600 IU, 70 yaş üstü bireyler için ise 800 IU olarak belirlenmiştir. Günlük ihtiyaç besinlerden ve güneş ışınlarının dik olmadığı saatlerde güneşlenme ile karşılanabilir. D vitamini yetersizliği durumunda ise takviyeler kullanılabilir.
D vitamini vücutta depolanan ve idrarla atımı olmayan bir vitamindir. Bu sebeple gelişigüzel takviye kullanılmamalıdır. Risk grubundaki bireyler (kemik hastalığı olanlar, obezite, karaciğer-böbrek hastalıkları olanlar, uzun süre kapalı alanlarda kalanlar, verem-epilepsi ilaçları kullananlar) başta olmak üzere düzenli D vitamini ölçümü yaptırılmalı, doktor gerekli görürse takviye kullanılmalıdır.
D Vitamini Eksikliğinin Sebep Olduğu Durumlar
D vitamini eksikliğinin en çok bilinen sonuçları çocuklarda raşitizm, yetişkinlerde ise osteomalazidir. Bunların yanında rol aldığı metabolik olaylar sebebiyle eksikliğinin kardiyovasküler hastalıklar, diyabet, hipertansiyon, kanser, immün sistem hastalıkları, enfeksiyona yatkınlık gibi durumlara da sebep olduğu görülmüştür.
D Vitamini Covid-19 İlişkisi
İmmünomodülator ve antienflamatuar etkileri bulunan D vitamininin antiviral etkileri de gözlenmiştir. Ayrıca D vitamininin akut solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruduğu ve güvenli olduğu da bazı çalışmalarla gösterilmiştir.
Yapılan kısa vadeli ve kısıtlı çalışmalarda, kanda D vitamini seviyesinin Covid-19 klinik bulgularıyla anlamlı bir ilişkisinin olduğu saptanmıştır.
Bu çalışma ve gözlemlere göre; Covid-19 vaka ve özellikle mortalite sayılarında kuzeyden güneye bir azalma görülmektedir. Bunun sebepleri Kuzey ülkelerinde komorbit yaşlı nüfusunun yüksek olması ve aynı zamanda bu ülkelerde bulaşıcı hastalıkların artmasına sebep olabileceği düşünülen yüksek hipovitaminoz D prevalansı olarak düşünülmektedir. Ayrıca, yatan hastalar arasında hastalığı hafif klinik bulgularla atlatanların serum 25(OH)D düzeyinin yüksek olduğu, ciddi klinik bulgular görülen hastalarınsa serum 25(OH)D düzeyinin düşük olduğu saptanmıştır.
Bu nedenle, aşırı doz verilmeden, D vitamini takviyesinin Covid-19’a karşı koruyucu/iyileştirici olabileceği düşünülmektedir. Ancak çıkarılan sonuçların kanıt niteliğinde olabilmesi için daha kalabalık gruplarla daha fazla sayıda çalışmaya ihtiyaç vardır.
KAYNAKÇA
Jakovac, H. (7 Nisan 2020). COVID-19 and vitamin D—Is there a link and an opportunity for intervention?. American Journal of Physiology: Endocrinology and Metabolism 318: E589, 2020. doi:10.1152/ajpendo.00138.2020.
Panarese, A., Shahini, E. (2020). Alimentary Pharmacology & Therapeutics. 2020;51:993–999. DOI: 10.1111/apt.15752
Alipio, M. (9 Nisan 2020). Vitamin D supplementation could possibly improve clinical outcomes of patients infected with Coronavirus-2019 (COVID2019).
Ilie P., Stefanescu S., Smith L. (6 Mayıs 2020). The role of vitamin D in the prevention of coronavirus disease 2019 infection and mortality. Aging Clinical and Experimental Research. doi:10.1007/s40520-020-01570-8
Baysal, A. Beslenme. Ankara: Hatipoğlu Yayınları, 2018
Fidan F., Alkan B., Tosun A. (2014). Çağın Pandemisi: D Vitamini Eksikliği ve Yetersizliği. Türk Osteoporoz Dergisi 2014;20(2):71-74. doi:10.4274/tod.94830