Hangi soruya cevap arıyorsun?
Diyabet, insülin salgılanması, insülin eylemi veya her ikisindeki bozukluklardan kaynaklanan hiperglisemi ile karakterize bir grup metabolik hastalıktır. Diyabetin kronik hiperglisemi uzun süreli hasar, disfonksiyon ve farklı organların, özellikle gözlerin, böbreklerin, sinirlerin, kalbin ve kan damarlarının başarısızlığı ile ilişkilidir.
Tip I diyabet tedavisinde insülinin alternatifsiz olması, tip II diyabet tedavisinde kullanılan oral antidiyabetik ilaçların karaciğer ve böbreklerde ciddi toksisite oluşturması sebebiyle yeni ilaçların keşfedilmesi için yapılan çalışmalar giderek artmaktadır. Bitkiler, antidiyabetik etkili yeni ilaç keşfinde önemli bir kaynağı oluşturmaktadır. Doğal kaynakların diyabet tedavisinde kullanılması ve bu kaynaklardan hareketle yeni ilaç moleküllerinin geliştirilmesi çalışmaları 20. yüzyılın ilk çeyreğinde başlamıştır. Galega officinalis bitkisi üzerinde yapılan ilk çalışmalarda bitkinin hipoglisemik etkili guanidin türevi bileşiklerce zengin olduğu bulunmuştur. Guanidin türevlerinin, klinik denemelerde ortaya çıkan toksisiteleri nedeniyle toksisitesi daha düşük olan alkali diguanidinler sentezlenmiştir ve 1920’li yıllarda tüm Avrupa’da Sintalin A ve B, oral antidiyabetik ilaçlar olarak kullanılmaya başlanmıştır. İnsülinin tedavi alanına girmesiyle diguanidinlerin kullanımı azalsa da bugün türevlerinden biri olan metformin tedavide halen kullanılmaktadır.
Günümüzde 400’den fazla bitki ve 120’den fazla doğal kaynaklı ürünün yanı sıra birçok vitamin ve mineral diyabet hastaları tarafından tedaviye destek amacıyla kullanılmaktadır. Literatürde diyabet tedavisinde kullanılan bitkiler ve diğer gıda destekleri ile ilgili yapılmış 30.000’den fazla araştırma bulunmaktadır. Bu araştırmalar içerisinde in vitro, in vivo ve klinik çalışmalar yer almaktadır. Hipoglisemik etkili ilaçlar ve doğal ürünler pankreas beta hücrelerinden insülin üretimini arttırmak suretiyle hipoglisemi oluşturarak etki gösterirler. Bu mekanizma ile etki eden ilaçlar ve doğal ürünler sadece tip II diyabet hastalarında faydalı olurken, tüm tip I diyabetlilerde ve insülin üretme yeteneğini kaybetmiş tip II diyabet hastalarında etkisizdirler.
Diyabette Tedaviye Destek Amacıyla Kullanılan Doğal Ürünlerin Etki Şekillerine Göre Sınıflandırılması
Etki Şekli Türkçe adı İngilizce Adı Latince Adı
Hipoglisemik Etkililer Banaba Gurmar Banaba
Bitter melon
Fenugreek
Gymnema Lagerstroemia speciosa
Momordica charantia
Trigonella foenum-graecum
Gymnema sylvestre
Bu grupta yer alan doğal ürünlerin bir kısmı, doğrudan insülin salıverilmesini arttırarak etki gösterirken bir kısmı da içeriğinde bulunan insülin benzeri etki gösteren bileşikler nedeniyle kan glikoz miktarını düşürürür.
BanabaBanaba (Lagerstroemia speciosa)
Kullanılan kısmı: Yaprak
Etkili maddeleri: Korozolik asit ve elajik tanenler. Banaba bitkisi (Lythraceae); pembe-mor çiçekli, 20 metreye kadar uzayan, Filipinler
Hindistan ve Güneydoğu Asya’da doğal olarak yetişen, çalımsı bir ağaçtır. Banaba, adipozitlerin glikoz tüketimini arttırarak insülin benzeri etki göstermektedir. Diyabetik hastalar ile yapılan klinik çalışmalarda, ekstrelerin insülin benzeri etki meydana getirdiği, insülin reseptörlerini aktive ettiği ve glikozun hücre içine taşınmasını uyardığı bulunmuştur. Amerika’da 56 hasta ile yapılan bir klinik çalışmalarda, 2 hafta boyunca günde 48 mg %1 korozolik asit içeren standardize banaba ekstresini (GlucosolTM) kullanan tip II diyabet hastalarının kan şekerlerinin %30 oranında düştüğü görülmüştür. Lipofilik olan bu ekstrenin yumuşak jelatin kapsüller şeklinde alınmasının kuru ekstrenin katı formda kullanılmasından daha etkili olduğu belirlenmiştir. Önerilen doz 48 mg/gündür.
Kudret Narı
Kullanılan kısmı: Visin, karantin momordisin,lektin yapısındaki polipeptit-p, uçucu yağ ve müsilaj
Etkili maddeleri: Visin, karantin momordisin, lektin yapısındaki polipeptit-p, uçucu yağ ve müsilaj
Kudret narı, Cucurbitaceae familyasından, Hindistan, Güneybatı Asya, Çin, Afrika, Karayipler ve Akdeniz ülkeleri gibi birçok ülkede meyvesi için yetiştirilen, tropik ve subtropik iklimlerde doğal yayılış gösteren bir bitkidir.
Bitki, Güneydoğu Asya’da diyabete karşı kullanılan doğal ürünler arasında ön sıralarda yer almaktadır. Kudret narı, taşıdığı “p-insülin”, “bitki insülini” ya da “polipeptit-P” adı ile bilinen polipeptit yapılı bir bileşik nedeniyle insülin benzeri etki göstermektedir. Bu maddenin farmakokinetiği sığır insülinine benzer, 30-60 dakikada etki başlar ve yaklaşık 4 saatte maksimum etki görülür.
Günlük önerilen doz; günde 2 veya 3 defa 5 ml tentür (günde maksimum 50 ml). Meyvenin suyu çok acı olduğu için ekstrenin liyofilize edilmiş toz halinde kapsül olarak kullanımı daha kolaydır. Kudret narı üzerinde birçok bilimsel çalışma yapılmıştır. Bitki bazı klinik çalışmalarda etkili, bazılarında ise etkisiz bulunmuştur. Bu tartışmalı sonuçların temel sebebi çalışmalarda kullanılan ekstrelerin standardize edilmemiş olmasıdır. Bitki üzerindeki klinik araştırmalar devam etmektedir.
Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar
Bitkinin meyvelerinde bulunan bazı bileşiklerin kadın ve erkeklerde infertiliteyi arttırdığı bulunmuştur. Ayrıca etkili bileşikler anne sütüne geçebildiği için bitkinin emzirenler tarafından kullanılması sakıncalıdır. Bitki, uterus kasılmalarını arttırdığından düşüğe sebep olabilir bu nedenle hamileler tarafından kesinlikle kullanılmamalıdır.
Çemen
Kullanılan kısmı: Tohum
Etkili bileşikleri: Steroidal saponozitler (diosgenin, yamogenin), pridin tipi alkoloitler (gentianin, trigonellin), proteinler, serbest aminoasitler, flavon ve flavonoller, müsilaj polisakkaritler ve lipitler.
Çemen, Fabaceae familyasından tüm dünyada kültürü yapılan, yaprakları ve tohumları baharat olarak kullanılan otsu bir bitkidir. Yapılan klinik çalışmalarda, öğünleri ile 15 gram toz edilmiş çemen tohumu tüketen tip II diyabet hastalarının tokluk kan glikoz seviyelerinin kontrole göre daha düşük olduğu görülmüştür. 60 hasta ile yapılan bir çalışmada, hastalara günde iki defa 12,5 gram tohum tozu yemeklerle birlikte verilmiş, hastaların açlık, tokluk glikoz seviyeleri ve HbA1c seviyelerinde düşüş görülmüştür. 13 Bu etkinin, çemen tohumunun kitle oluşturarak gastrointestinal kanaldan karbonhidrat emilimini yavaşlatmasından kaynaklanabileceği belirtilmiştir. Tip I diyabetli 10 hastada yapılan 10 günlük bir çalışmada, hastalara günde 2 defa 50 gram saponozitlerinden ve yağlarından arındırılmış çemen tohumu verilmiştir. Süre sonunda oral glukoz tolerans testi yapılmış ve açlık kan glikoz düzeylerinde anlamlı düşüşler görülmüştür. Doz: Asgari günlük 15 gram çemen tohum tozunun yemeklerle beraber veya yemeklerden hemen sonra alınması ile özellikle tokluk kan glikoz seviyelerinde anlamlı iyileşmeler görülmektedir. Eğer ekstre halinde kullanılacaksa günlük 625 mg tabletlerin günde 2-3 defa alınması gerekmektedir.
Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar
Antiplatelet ve antikoagülan (aspirin, varfarin gibi) ilaçları kullanan hastaların çemen tohumu
kullanmaları sakıncalıdır. Bitki içerdiği maddeler nedeniyle platelet agregasyonunu inhibe edebileceğinden bu ilaçlarla kombine kullanımı kanama riskini arttırabilir. Bitki yüksek müsilaj içeriğinden dolayı diğer ilaçların absorbsiyonunu engelleyebilir. Diyare, gaz, uterus kontraksiyonuna ve allerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Hamileler ve laktasyon döneminde oksitosik etkisi nedeniyle kullanılmamalıdır.
Gurmar
Kullanılan kısmı: Yapraklar
Etkili bileşikleri: Gimnemik asitler
Gymnema sylvestre, Hindistan’nın tropik ormanlarında yetişen, Hintçe’de şeker yok eden anlamına gelen “gurmar” adı ile bilinen, tırmanıcı bir bitkidir. Bitkinin yaprak ekstresinin farklı mekanizmalarla (pankreas hücrelerinden insülin salıverilmesini arttırma, glikoz absorbsiyonunu engelleme, harap olmuş pankreas Langerhans adacıklarının yenilenmesini sağlama, glikoz tüketimini sağlayan enzimlerin aktivitesini arttırma, glikoneojenik enzimlerin aktivitesini azaltma) kan glikoz düzeyini düşürdüğü belirlenmiştir.17 Birçok klinik çalışmada gurmar ile insülinin kombinasyonlarının hipoglisemik etkileri araştırılmış ve ümit verici sonuçlar elde edilmiştir. Yapılan bir çalışma, günde 200 mg standardize gurmar ekstresi içeren bir preparatın (GS4), ihtiyaç duyulan insülin dozunu yarıya düşürdüğü ve hem tip I hem de tip II diyabetlilerde HbA1c’yi düşürdüğü görülmüştür.
Yetişkin dozu: Haftada 25-75 ml (sıvı ekstreden), %10’luk yaprak dekoksiyonundan günde 3 kez 2’şer ml veya buna eşdeğer olan GS4 ekstresinden günde iki kez 200 mg, %25 gimnemik asit içerecek şekilde standardize edilmiş ekstreden günde 2 kez 250 mg alınması önerilmektedir. Yeterli bilgi bulunmadığı için çocuklarda kullanılması önerilmemektedir.
Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar
Gurmar ekstresi GS4’ün diyabet tedavisinde ümit verici ve 20 aya kadar kullanımında güvenli olduğu söylenebilir. Diğer antidiyabetik ilaçlar ve ginseng, çemen tohumu, zencefil gibi kan şekerini düşürücü bitkilerle birlikte alınması hipoglisemiye sebep olabileceğinden sık sık kan şekeri ölçülmelidir. Hamile ve emzirenlerde çalışma bulunmadığından kullanılmaması daha uygundur. Diyabetik olmayan hastalarda da kan şekerini düşüreceği göz ardı edilmemelidir. Bitki kolesterol düşürücü ilaçlar ve insülinin etkinliğini arttırabilir. Antidepresanlar, sarı kantaron ve salisilatlar bu bitkinin etkinliğini arttırırken, deniz üzümü (Ephedra) gibi bitkiler etkisini azaltabilir. Ciddi karaciğer ve böbrek rahatsızlığı bulunanlar doktor kontrolünde kullanmalıdır.
Muhammed İsmail Karagöz
Kaynakça : Gupta A, et al. J Assoc Physicians India 2001;49:1057-61. ESCOP Monographs: The Scientific Foundation for Herbal Medicinal Products, Second ed., New York, USA, 2003. Dr. Duke’s Phytochemical and Ethnobotanical Databases. Available at: http://www.ars-grin.gov/duke/. Bordia A, et al. Prostaglandins Leukot Essent Fatty Acids 1997;56:379-84. Diagnosis and Classification of Diabetes Mellitus. Diabetes Care 2014;37(Suppl. 1):S81–S90. Diyabet Tedavisinde Kullanılan Bitkisel Ürünler ve Gıda Destekleri; Sayı 23-24; 2010.