Başlangıç / Beslenme Tavsiyeleri / ZAYIFLA(YAMA)MA ÇAYLARI

ZAYIFLA(YAMA)MA ÇAYLARI

Neden Bu Ürünler Tercih Ediliyor?

Obezite, 21. yüzyılın en önde gelen halk sağlığı sorunlarından biridir. Toplumda giderek yaygınlaşmakta ve insanları kilo verme amacıyla
farklı arayışlara sürüklemektedir. Fiziksel aktivitenin arttırılması ve beslenme davranışı değişiklikleri gibi hayat tarzındaki değişikliklerinin yanı sıra farklı yöntemler türetilmekte ve bu yöntemlerin içerisinde çok fazla ilgi çeken “zayıflama ürünü” adı altında pazarlanmaya çalışılan birçok seçenek sunulmaktadır. Tabi Araki kolay olanı seçmek daha cazip geldiği için yoğun ilgi görmektedirler. Tek bir besin ile zayıflamak, vücudumuzdaki fazla kilolardan kurtulmak mümkün değildir. Bu tür çayları, gıdaları kullanarak kalıcı sonuçlar elde etmekse gerçekçi değildir. Vücudumuzda oluşturabilecekleri kompleks hastalıkları düşündüğümüz zamansa  bu seçenekleri tercih etmeye ve kendimizi riske atmaya değmeyeceğini anlamamız gerekmektedir. İstediğimiz kiloya ulaşmaya çalışırken hayat kalitemizden taviz vermemeli ve önceliğimizin sağlığımız olduğunu unutmamalıyız.

Bu Ürünler Nasıl Tercih ve Temin Ediliyor?

Araştırmalar sonucunda etraftan duyulan, tanıdık tavsiyesi ile güvenilirliği, sağlık üzerinde oluşturabileceği etkiler araştırılmadan, doktor veya eczacıya sorulmadan aktarlarda, marketlerden ve internet ortamından temin edildiği sonucuna varılmıştır. 

Peki Neler Tercih Ediliyor?

Kuru form olarak; tarçın, keten tohumu, yulaf, çörek otu, karabiber, taze formdakiler; limon, maydanoz, domates, nane, avokado, bitki çayı formunda; yeşil çay, ıhlamur, ada çayı, kiraz sapı, biberiye ve bitki suyu formunda ise; limon, sarımsak, lahana, domates ve soğan şeklinde gözlemlenmiştir. Ürün formunda kullanılanlar ise herbalife ürünleri, yeşil kahve, biber hapı ve altın çilek şeklinde belirtilmiştir. Daha sağlıklı ve doğru beslenerek zayıflamak varken neden bu şekilde güvenilirliği kesin olmayan yöntemleri tercih edelim?

Neden Tercih Etmememiz Gerektiğine Bakalım

Bitkisel form çaylarının asıl amacı laksatif, diüretik ve terlemeyi arttırıcı etkilerin oluşmasını sağlayarak vücut ağırlığında kayıp sağlamaktır. Ancak bu o kadar da kolaya alabileceğimiz bir durum değil çünkü obezite kompleks ve kronik bir hastalık olduğu için etkin, uzun süreli ve düzenli tedavi gerektirir. Yani kilo kaybını sağlamak amacıyla bunlara yönelmek bir tedavi yöntemi değildir. Kullanan kişilerde uzun süreli tüketim halinde kişilerde kronik laksatif ve diüretik suistimaline bağlı olarak yan etkiler baş göstermektedir. Uzun süreli kullanımda ise laksatif ve diüretik kullanımı,
su ve elektrolit kaybına bağlı olarak kalp ve kas toksisitesi gelişimine ya da  daha önceden mevcut olan kalp ve kas bozukluklarının şiddetlenmesine yol açabilmektedir. Bilinçsiz kullanım sindirim sistemi rahatsızlıkları, metabolizmada problemler, akut karaciğer ve böbrek yetmezliği ve hatta ölüm ile de sonuçlanabilmektedir. Bireysel olarak başarılı olan birinden etkilenerek sizde de aynı etkiyi oluşturabileceğine inanılmamalı. Kısa vadede kilo vermeyi hedeflemek, zahmet etmeden zayıflamak ve daha nice sebepler. Çok sevdiğim ve her zaman dile getirdiğim bir söz var ‘Vücudunuza iyi bakın, yaşayabileceğiniz tek yer orası’. Bu söz aslında anahtar cümle rolü oynamaktadır. Fiziksel olarak elde edilen başarı geçici fakat sağlınızda oluşabilecek hasarlar kalıcı olacaktır. Bu yüzden kısa vadede ve güvenilirliği kesin olmayan besinlere inanmayarak bir uzman eşliğinde gereken sürede kalıcı sonuçlara ulaşabilirsiniz.  

Bu Ürünlerin İçeriğinde Neler Var?

Bitkisel form çaylarının bileşenine en fazla giren bitkinin laksatif etki amacı ile kullanılan sinameki olduğu belirtilmiştir. Sinamekiyi kuşburnu, ısırgan, rezene ve biberiye gibi diüretik etkili olan bitkiler takip etmektedir. Paketli çalarda mutlaka içeriğini incelemeli ve ona göre tercih etmelisiniz. Zayıflama ilacı şeklinde satılan bitkisel ürünlerde ise içeriğini arttırmak için kullanılan talaş, mısır unu, kahve ve su benzeri maddelerin vücut ağırlık kaybında etkisiz oldukları çalışmalarla gözlemlenmiş ve bu maddelerin birçok sağlık sorununa yol açabileceği de bildirilmiştir.  

Tabi bu etkiler; kullanım şekli, kişinin bünyesi, miktar ve süreye göre farklı zamanlarda etkilerini göstermektedir. Farklı kişilerle kendimizi kıyaslayarak bu ürünleri tercih etmemeli ve birilerine tavsiye etmemeliyiz.

‘NE OLURSA OLSUN DEĞİL SAĞLIKLI OLSUN’

Medyanın son yıllarda sağlık/hastalık konularına geniş bir şekilde yer vermesi ile birlikte televizyonda, internet ortamında, sosyal medya platformlarında, pek çok gazetede sağlık ve hastalık temalarının oldukça rağbet görmesi ile birlikte her tür ürün tanıtımı yapılabilir hale getirmiştir. Sağlık dergilerinin çoğalması, internet ortamında sağlık temalı sayfalardaki artış kısacası akla gelebilecek tüm mecralarda sağlık konulu içerikte gözlemlenen bu hızlı yükseliş sözde daha sağlıklı ve zayıf olmak adına bitkisel ürün kullanımını teşvik etmekte ve rağbeti arttırmaktadır. Bu kadar reklam, pazarlama yapılırken insanların beslenmesinin özel olduğu, kişilerde oluşabilecek olumsuz etkilerden bahsedilmemesi ise oldukça acı bir tabloyu beraberinde getirmektedir. İşte tam da bu yüzden bilinçsiz bir şekilde davranmamalı, bu pazarlama ürünlerine kanmamalısınız. Hedefiniz hayat kaliteniz olsun.

BİR DİYETİSYEN GÖZÜNDEN BAKTIĞIMIZDA

Aslında yukarıda anlattıklarım bana gerek kalmadan doğru olanın ne olduğunu göstermektedir. Fakat bireysel olarak yorumladığımda şunları söylemek isterim: Aynadaki bizi görünce mutlu olmayı, istediğimiz bedende özgür olmayı, istediğimiz kıyafetin içine girebilmeyi ve bunun gibi birçok nedenden ötürü hemen hemen hepimiz zayıf olmayı istiyoruz. Tabi günümüzün oluşturduğu algılar da bizi buna itmektedir. Fakat birçoğumuz bunu nasıl yaptığımızı önemsemiyoruz. Aynadaki halimizden fiziksel olarak memnun olalım gerisi mühim değilmiş gibi davranıyoruz. Ben tam da bu noktada size bir soru sormak istiyorum. Neden bu kadar eşsiz bir yapıya sahipken bu mekanizmaya sahip çıkmak yerine içeriğini bilmediğimiz, tüketilebilirliği tavsiye edilmeyen ürünleri  tercih edip kendimize zarar verelim? Her birey özeldir, beslenmesi, metabolizması, diyet planı, yaşam tarzı, ideal kilosu, alması gereken enerji miktarı, sıvı ihtiyacı hepsi bireye özgü olarak şekillenmektedir. Bu yüzden bu tür ürünleri tercih etmek yerine sağlıklı beslenerek, işin uzmanlarından yardım alarak doğru ve kesin bilgilerle kalıcı olarak sonuca ulaşmalı ve sağlığınızdan olmamalısınız. Benim bu tür ürünler, çaylar hakkındaki görüşlerim okuduğunuz şekildedir. Umarım keyifle okumuşsunuzdur.

Kaynakça

Global Health Observatory (GHO) Data. World Health Organization. https://www.who.int/gho/ ncd/risk_factors/overweight_text/en/, (Erişim Tarihi: 3 Mart 2019).

Başaran A. Ülkemizde bitkisel ilaçlar ve ürünlerde yasal durum. MİSED, 2012; 27-28: 22-6

Saraçoğlu A, Ergun B. Türkiye’de satılan bazı bitkisel zayıflama çaylarının içerikleri ve bu çayların kullanımına bağlı ortaya çıkabilecek istenmeyen etkiler. Türkiye Klinikleri J Med Sci, 2006; 26(4): 355-63.

Özçelik G, Toprak D. Bitkisel tedavi neden tercih ediliyor? Ankara Med J, 2015; 15(2): 48-58.

Aydın S, Bozkaya AO, Mazıcıoğlu M, Gemalmaz A, Özçakır A, Öztürk A. What influences herbal medicine use? Prevalence and related factors. Turk J Med Sci, 2008; 38(5): 455-63.

Türkmen Z, Türkdoğru S, Mercan S, Açıkkol M. Bitkisel ürünlerin ve gıda destek ürünlerinin içeriklerinin adli ve hukuki boyutu. Adli Tıp Bült, 2014; 19(1): 38-48.

Dişçi R. Temel ve Klinik Biyoistatistik. 2. Baskı. İstanbul: İstanbul Tıp Kitapevi, 2012.
 
 


 
 

Hakkında: Dilek Bozkurt

Merhabalar, ben Dilek BOZKURT. Gümüşhane Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun oldum. Mesleğimle ilgili araştırma yapmayı, yeni bilgiler edinmeyi ve bu bilgileri paylaşmayı seviyorum. Bir diyetisyen olarak size şunu söylemek isterim: 'Vücudunuza iyi bakın, yaşamak zorunda olduğunuz tek yer orası.' Keyifli okumalar.

Buna da bakın

PCOS VE BESLENME

Polikistik Over Sendromu (PKOS) Nedir? İlk önce PCOS nedir? Hangi bireylerde daha sık görülür? Hastalığın …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.