Başlangıç / Beslenme Tavsiyeleri / HIV/AIDS ve Beslenme Nasıl Olmalı ?

HIV/AIDS ve Beslenme Nasıl Olmalı ?

İnsan immün yetmezliği virüsü (HIV) enfeksiyonunda ve ileri safhası olan edinilmiş immün yetmezlik sendromu olarak bilinen AIDS’te enfeksiyon tespit edildiği andan itibaren beslenme önem taşır.
Enfeksiyonun aktifleşmesinden itibaren vücut ağırlığı düşmeye başlar.Akut ağırlık kaybının nedeni katabolik ve kaşektik durumken kronik ağırlık kaybının nedeni malnutrisyondur.İstenmeden kaybedilen %10’luk ağırlık HIV enfeksiyonlarında morbidite ve mortalite faktörüdür.
Aşırı zayıflık, malignansi ve ateşli hallerde bazal metabolizma artar.Bu durum HIV enfeksiyonları semptomlarının ortaya çıktığı evrede görülür.HIV enfekte hamilelerdeki diğer bir risk anemidir.Anemi, hastalığın gelişimini hızlandırır. Ağız ve sindirim sisteminde ortaya çıkan malignansiler çiğneme güçlüğüne, emilim bozukluğuna neden olurlar.Bu da malabsorpsiyona neden olur.
HIV’de normal insanlardan farklı olarak görülen bir etki de enerji gereksiniminin karşılanması için öncelikle proteinler yıkılır.Bu da erime sendromuna neden olur.
Semptomları olmayan hastaların protein gereksinmeleri 0.8-1.25 g/kg/gün. Semptomatik hastalarda ise 1.5-2.0 g/kg/gün olur.Bu kaliteli proteinlerden, elzem amino asit içeren kükürtlü amino asitlerden zengin yiyeceklerden sağlanmalıdır.
Hastalara steatore ve malabsorpsiyon durumlarında koruyucu olarak orta zincirli yağ asitleri içeren yiyecekler, kan lipit düzeyinin değişmesinde de n-3 yağ asitleri içeren balık ve kuru yemişlerin verilmesi önerilir.
A vit. yetersizliği bütün HIV enfekte hastalarda vardır ve AIDS gelişiminde daha da artar.Bu nedenle yeterli miktarda alınması önerilir.Yüksek dozda alınması halinde toksik etki gösterebilir.

B12 yetersizliği de HIV enfekte hastalarda sık rastlanır.Takviye yapılmazsa bunama, periferal nöropati, miyelopati, hareketlerde kısıtlılık, görme problemi gibi birçok nörolojik bozukluklar oluşabilir.
Genel iştah ve malabsorpsiyona bağlı olarak çocuklarda Ca alımı ve emilimi bozulur.HIV enfektelerde kemik mineral dansitesi bu durumdan etkilenir.Ca yetersizliği ileri yaşlarda osteoporoz riskini arttırdığı için eksikliği giderilmelidir.
HIV, kaynak kısıtlı ülkelerde maternal ve neonatal morbidite ve mortalitenin önde gelen nedenidir. Gebelikte başlatılan yüksek oranda aktif antiretroviral tedavi (HAART), virüsün anneden çocuğa bulaşmasını neredeyse ortadan kaldırmıştır ve HIV ile ilişkili anne ölümlerinin azaltılmasının istenen etkisini göstermeye başlamıştır.
İsrail’de yapılan bir çalışmada HIV enfeksiyonunun aktif antiretroviral tedavi (HAART)ile anneden çocuğa geçişini anlamlı derecede düşürdüğü görülmüştür.Tüberküloz (TB) HIV bulaşmış insanlar arasında en sık görülen göğüs enfeksiyonu olup hamile olmayan kadınlara göre daha yaygındır.

Ağızdan alımın yetersiz olduğu durumlarda enteral beslenmeye geçilir.Ciddi GI sorunlar bulunduğund enteral beslenme yapılamadığında total parenteral beslenmeye geçilir.
Her şeyden önce yiyeceklerin güvenliğine ve hijyenine dikkat edilmelidir.

Sık Rastlanılan Yan Etkiler ve Pratik Öneriler
Nefes Darlığında; Yavaş ve az miktarda tüketmek
Enerji ve besin değeri yüksek olanları tercih etmek.
Konstipasyon; Sıvı ve diyet posası alımını arttırmak.
İştah Kaybı; Sık sık az az yemek
Protein ve enerjisi yüksek besinleri tercih etmek.
Yemeklerden önce kısa yürüyüşler, egzersizler yapmak.
Bulantı ve Kusma; Yemekleri az miktarda, yavaş tüketmek ve çok çiğnemek.Kızartılmış, çok yağlı, tatlı, yapışkan yiyeceklerden kaçınmak.Yemek yerken dik oturmak, iki saat sonra kalkmak.
Ağız ve Boğaz Sorunları; Yumuşak ezilmiş yiyecekleri tercih etmek.Asitli, sıcak, tuzlu, baharatlı yiyeceklerden kaçınmak.Soğuk yiyecekleri tercih etmek.
Ağız Kuruluğu; Kuru yiyecekleri tüketmemek. Sıvıları yemek aralarında almak.Ağız sağlığı ve temizliğine dikkat etmek.
Diyare; Muz, elma, pirinç lapası, patates püresi gibi yiyecekleri tercih etmek.Bol sıvı almaya çalışmak.Potasyumdan zengin yiyecek içecek tercih etmek.Kırmızı biber gibi çok baharatlı yiyecekler ishali kötüleştirebilir.Bezelye, brokoli, karnabahar, lahana, Brüksel lahanası, soğan, yeşil biber gibi gaz yapıcı yiyeceklerden kaçınılmalı.

Ateş; B12, A, C, folat, Zn’den zengin diyet tüketmek.Kahve, alkol, sigaradan kaçınmak.
Ağırlık Kaybı; Testesteron yetersizliğini düzeltmek, anabolik ajanlar kullanmak.Yeterli ve dengeli beslenmek.

HIV/AIDS’li İnsanların Bulduğu Bitkisel Faydalar
Zencefil ; Sindirimi arttırır,enerji verir, ishali azaltır ve iştahı uyarır. Soğuk algınlığına, grip ve bulantıya iyi gelir .
Maydanoz; Karın ağrısını azaltır. Mide sıvılarını ve aktivitesini arttırır. Açlık duygusu oluşturur. Çekirdeği vücuttaki fazla suyu atmada kullanılır.Çiğ veya pişmiş olarak yiyeceklere ekleyin.
Kişniş otu; İştahı arttırır,mide gazını azaltır. Bakteri ve mantarları kontrol eder.
Karanfil ; İştahı uyarır. Zayıf sindirim, ishal, bulantı ve kusmaya karşı etkili.Çorbada, sulu yemeklerde,ılık meyve sularında ve çayda kullanın.
Tarçın ; Soğuk algınlığına , soğuk algınlığı ve gripten sonraki halsizliğe iyi gelir. Soğuk hissettiğinizde, ishalde ve bulantıda da kullanılır. İştahı uyarır. Sindirim sularını uyarır ve bağırsak hareketlerini arttırır.Çaya ya da yemeklere ekleyin.Özellikle zencefilli tarçınlı çay soğuk algınlığı ve tüberküloz için iyidir.
Sarı papatya; Sindirime yardımcı olur ve bulantıyı azaltır.Yaprak ve çiçeğinden çay hazırlayabilirsiniz.
Hint biberi; İştahı uyarır,enfeksiyona karşı yardımcı,ülser ve bağırsak iltihaplarını iyileştirir.
Fesleğen; Bulantıyı azaltır,sindirime yardımcı olur,ağız yaralarında mikrop önleyici fonksiyonu vardır.Bulantı ve sindirim sorunları için yiyeceklere ekleyin.Ağız yarasında gargara olarak kullanın.
Öd ağacı; Kabızlığın azalmasına yardım eder.

KAYNAKÇA;
Diyet El Kitabı, HIV/AIDS ve Beslenme
Eur J Obstet Gynecol Reprod Biol. 2017 Mar;210
HIV/AIDS ve Beslenme – TC Sağlık Bakanlığı
HIV/AIDS’le Yaşayanlar için Beslenme ve Destek Kılavuzu-Hacettepe Üniv.

Hakkında: besinler

Amacımız sizlere beslenme ile alakalı en doğru ve en güncel bilgileri aktarmak. Bu yolda emek veren tüm yazarlarımıza sizler adına sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bizleri sosyal medyada takip etmeyi unutmayın.

Buna da bakın

PCOS VE BESLENME

Polikistik Over Sendromu (PKOS) Nedir? İlk önce PCOS nedir? Hangi bireylerde daha sık görülür? Hastalığın …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.