Başlangıç / Beslenme Tavsiyeleri / Nedir Bu İyi ve Kötü Kolesterol?

Nedir Bu İyi ve Kötü Kolesterol?

Heart health concept with related foods in white heart shaped bowl. potato red peppers, broccoli, radish, red onion, garlic, dry beans, almonds, nuts, and other legumes were arranged in heart shape plate on blackboard with drawing of pulse trace.

Kolesterol

Kalp-damar hastalıklarının oluşumunda rol aldığı bilinen kolesterol, herkes tarafından kötü olarak bilinmektedir. Oysaki biyolojik dünyamızda bu durum tamamen farklıdır. Yeterli miktarda kolesterol olmadan yaşamak dahi mümkün değildir. Kolesterolün vücudumuzda birçok işlevi vardır:

  • Hücrelerde ve vücut sıvılarında bulunur.
  • Hücre membranlarının inşası ve bakımı için gereklidir.
  • Yağların sindiriminde rol alan safranın sentezlenmesinde kullanılır.
  • Yağda çözünen vitaminlerin (A, D, E, K) metabolizmasında rol oynar.
  • Aldosteron, testosteron, östrojen ve progesteron gibi steroid hormonlarının ve kortizolun sentezlerinde yer alır.
  • Nöronlar arası sinapslarda ve bağışıklık sistemi hücrelerinin işlevlerinde de rol oynamaktadır.
  • Hücre membranının yapısında hücre sinyal iletimine ve membranlardaki iyon ve proton geçirgenliğini de sağlar.

Vücudumuzda kolesterol birçok doku tarafından üretilebilse de primer olarak karaciğer ve ince bağırsaklardan sentezlenir. İhtiyacımız olan kolesterolün %50’si vücudumuzda sentezlenebilirken geriye kalanı diyetteki hayvansal besinlerden sağlanmaktadır.

Lipoproteinler

Kolesterol, bir lipid grubu olduğu için suda çözünemez. Dolayısıyla kanda taşınması kolesterol ve diğer yağ türevlerini taşıyabilen lipoproteinler aracılığıyla olmaktadır. Lipoproteinler yapısındaki lipid ve protein oranına göre 5 gruba ayrılmaktadır.

Şilomikron

Şilomikronlar lipoproteinler arasında büyüklük olarak en büyük, yoğunluk olarak en küçük olan ve aterosklerozla (damar sertliği) ilişkisi olmayan moleküllerdir. Yağlı yemek sonrası bağırsak mukoza hücrelerinde sentezlenirler. Diyetle alınan trigliseridleri bağırsaklardan kullanım ve depo bölgelerine taşır ve kandan kısa sürede temizlenirler.

Çok Düşük Yoğunluklu Lipoprotein (VLDL)

Çok düşük yoğunluklu lipoprotein (VLDL), yapısal olarak şilomikronlara benzemekle birlikte, daha küçüktür; karaciğerde oluşturulur ve endojen (karaciğerde sentezlenen) trigliseridlerle kolesterolü kullanım ve depo bölgelerine taşımaktadır. Trigliseridleri bıraktıktan sonra VLDL artıkları, LDL partikülleri olarak dolaşmaya devam etmektedir.

Orta Yoğunluklu Lipoprotein (IDL)

Normal olarak plazmada çok düşük konsantrasyonlarda bulunur ve büyüklük ve içerik açısından VLDL ve LDL arasında yer alır.

Düşük Yoğunluklu Lipoprotein (LDL)

LDL, plazmadaki kolesterolden en zengin lipoproteindir. Kolesterolün ana taşıyıcıları olup plazma kolesterolünün %60-70’ini taşımaktadır. LDL’nin temel görevi karaciğerde üretilen kolesterolü periferik dokulardaki hücrelere taşımaktır. Ayrıca LDL partikülleri, ateroskleroz ve serebrovaskuler olaylarla da ilişkili temel lipoproteinlerdir. Kanda yükselen LDL partikülleri damar içinde birikerek ve bunun sonucunda kanın normal dolaşımını engelleyerek ateroskleroza yani damar sertliğine neden olabilmektedir.

Yüksek Yoğunluklu Lipoprotein (HDL)

HDL, lipoproteinler arasındaki en küçük molekül olmakla birlikte, serum kolesterolunun yaklaşık dörtte birini içermektedir. HDL partikülleri, ters kolesterol transportu ile kandaki kolesterolun %20-30’unu karaciğere taşımaktadır. Ayrıca LDL oksidayonunu inhibe ederek, makrofajların arteriyel duvara yapışmalarını azaltmaktadır. Bu etkileri sayesinde ateroskleroza yol açmadıkları gibi, ateroskleroz gelişimine karşı koruyucu özellik de göstermektedir. HDL seviyesindeki artışlar kardiyovasküler olayların azalması ile ilişkilidir. Bununla birlikte düşük HDL seviyeleri kardiyovasküler risklerin oluşmasına yol açmaktadır.

Kanda yükselen LDL partikülleri damar içinde birikerek ateroskleroza neden olduğu için “kötü” kolesterol olarak nitelendirilir. Kandaki HDL partikülleri ise LDL’nin tam aksine ateroskleroz gelişimine karşı koruyucu etki gösterdiği için “iyi” kolesterol olarak nitelendirilir.

Serum Lipid Düzeyleri

Kandaki toplam kolesterol, trigliserid, LDL-kolesterol ve HDL-kolesterol seviyeleri belirli ideal aralıklarda olması gerekmektedir. Serum lipid düzeylerinin kardiyovasküler hastalıklar için risk oluşturma durumuna göre sınıflandırılması aşağıdaki tabloda verilmiştir.

 OptimalNormalSınırda YüksekYüksek
Total kolesterol<200 mg/dL200-239 mg/dL>240 mg/dL
LDL-K<100 mg/dL<130 mg/dL130-159 mg/dL >160 mg/dL
HDL-K

Erkek >40 mg/dL Kadın >50 mg/dL

>60mg/dL
Trigliserid<150 mg/dL150-199 mg/dL>200 mg/dL

Beslenme ve Diyet Tedavisi

Kan kolesterol seviyeleri ile kalp-damar hastalıkları arasında lineer bir ilişki mevcuttur. Beslenme ve yaşam tarzı değişikliği, fiziksel aktivite ve ilaçlar ile kan kolesterol seviyeleri düşürülebilmektedir. Kan kolesterol seviyelerindeki azalmayla kalp-damar hastalıklarının oluşum riski önemli ölçüde azalmaktadır. Özellikle dislipidemisi (yüksek total kolesterol ve LDL kolesterol seviyeleri, düşük HDL ve artmış trigliserid düzeyleri) olan bireylerde beslenme ve yaşam tarzı değişikliği için aşağıdakiler önerilmektedir:

  • Kalori alımı obeziteyi önleyecek şekilde düzenlenmeli, ideal vücut ağırlığına ulaşılmalı ve korunmalıdır.
  • Meyve, sebze, kuru baklagil, kuruyemiş ve tam tahıl besin tüketimi teşvik edilmelidir.
  • Omega-3 asidi takviyesi kullanımı ve haftada en az iki kez balık tüketimi olmalıdır.
  • Diyette doymuş yağlar kısıtlanmalıdır. Doymuş yağlar yerine bitkisel kaynaklı tekli ve çoklu doymamış yağ asitleri tüketilmelidir.
  • Posa alımı artırılmalıdır. Günde en az 25-30 gr posa tüketilmelidir.
  • Gazlı ve şeker katkılı içecekler tüketilmemelidir.
  • Tuz tüketimi günde 5 gramın altında olmalıdır.
  • Düzenli olarak fiziksel aktivitede bulunulmalıdır. Haftada en az 3 kez 45 dakikalık egzersiz yapılmalıdır (yürüme, koşma, bisiklete binme, yüzme vb).
  • Sigara ve tütün ürünleri kullanılmamalıdır.
  • Trigliserid yüksekliği olanlarda alkol alımı yasaklanmalıdır.
  • Kızartma, kavurma gibi trans yağ oluşumuna neden olacak pişirme yöntemleri yerine yağ kullanımını en aza indiren sağlıklı pişirme yöntemleri (haşlama, ızgara vb.) tercih edilmelidir.
  • Sakatatlar (karaciğer, beyin, böbrek, dil, işkembe), krema, çikolata, mayonez, pastırma, sosis, sucuk, salam, kuyruk yağı, margarin ve tavuk derisi gibi kolesterolü yükseltecek yağlı yiyeceklerden sakınılmalıdır.
  • Yağ bakımından zengin atıştırmalıklar (bisküvi, cips, kek, pasta vb.) yerine süt ve süt ürünleri, sebze ve meyveler gibi sağlıklı atıştırmalıklar tüketilmelidir.
  • A vitamini, C vitamini ve karoten içeren sebze ve meyvelerin tüketilmesiyle antioksidan ihtiyacı sağlanmalıdır.

Kaynakça

Baysal, Ayşe. Beslenme. Ankara: Hatiboğlu Yayınları, 2015.

Bilen, A., & Bilen, H., (2018). LDL Kolesterol Yüksekliğine Yaklaşım ve Tedavi. Türkiye Klinikleri Sağlık Bilimleri Dergisi.

Ekmekci, A. (2011). Lipoprotein Metabolizması. Turkiye Klinikleri J Cardiol-Special Topics 2011;4(1):1-7.

Kutlutürk, F. (2018). "Dislipidemik Hastada Beslenme Ve Diyet Tedavisi", Türkiye Klinikleri J Endocrin-Special Topics, 11(1), 20-25. (Yayın No: 4720543).

Mergen, B. E., Mergen, H., Öngel, K., Tavlı, T., & Tavlı, V. (2010). Lipoprotein metabolizması hastalıkları ve tedavisine yaklaşım. Türkiye Aile Hekimliği Dergisi14(1), 38-45.

Öztürk, S., & Öztürk, S. (2012). Kardiyovasküler risk faktörü olarak dislipidemilere yaklaşım. Abant Tıp Dergisi1(2), 89-93.

Hakkında: Fatma Nur Gölgeci

1996 yılında Çankırı'da doğdum. 2014 yılında Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi'nden mezun oldum. 2017 yılında Anadolu Üniversitesi İlahiyat ön lisans eğitimimi, 2019 yılında ise Bezmialem Vakıf Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik lisans eğitimimi tamamladım. Şu anda instagram hesabımda (@dyt.fatmanur) sağlıklı beslenmeye dair paylaşımlarda bulunarak online diyet hizmeti veriyorum. Okumayı, yazmayı ve öğrenmeyi çok seviyorum. Sizlerle de güncel bilgiler ışığında oluşturduğum yazılarımı paylaşmakla büyük bir heyecan duyuyorum.

Buna da bakın

PCOS VE BESLENME

Polikistik Over Sendromu (PKOS) Nedir? İlk önce PCOS nedir? Hangi bireylerde daha sık görülür? Hastalığın …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.