Hangi soruya cevap arıyorsun?
Otizmi olan çocuklar beslenme açısından risk altındadır. 2-5 yaşlar arasındaki otizmli çocuklarda fazla kilolu olma ve obezitenin daha yüksek olduğu, 5-11 yaşlarda ise düşük kilolu olmanın daha sık olduğu saptanmıştır (1). Sınırlı sosyal etkileşimler, kısıtlı yada tekrarlayıcı davranışlar sadece belirli gıdaların kabul edilmesi, yeni veya alışılmamış gıdaların reddedilmesi, doku, sıcaklık, renk ve koku gibi artan yüksek duyarlılıklar çocukların besin alımını ve yeme davranışlarını etkiler. Otizmli çocuklar genellikle meyve ve sebzeyi reddederler ve diğer yiyecek gruplarından da birkaç çeşidi seçerek yerler (2).
Yapılan bir çalışmada, 3-11 yaş grubu otizmli çocukların (n=53), sağlıklı çocuklara (n=58) göre daha fazla besini reddettikleri ve daha az besin çeşidi tükettikleri belirlenmiştir. Tek çeşit besinin çok sık tüketilmesi durumu, otizmli çocuklarda sağlıklı çocuklara göre 4 katı oranında gözlenmiş ve tüketilen besin çeşidi az olan otizmli çocuklarda besin ögesi yetersizliklerinin daha yüksek oranda görüldüğü bildirilmiştir (3).
Yeme bozuklukları, gastrointestinal bozukluklar, epilepsi ve obezite otizme en fazla eşlik eden hastalıklardır (4).
Otizmli çocukların bağırsaklarının aşırı geçirgen olmasının ve beslenmede çok seçici olmalarının sonucu olarak, pek çok vitamin ve mineral eksikliği yaşadıkları bilinmektedir. Buna yönelik beslenme tedavisinde çeşitli yaklaşımlar denenmektedir:
Glutensiz- Kazeinsiz diyet:
Buğday, çavdar, arpa ve yulaf ürünlerinin tüketiminin tamamen kısıtlanması olarak uygulanan glutensiz diyet otizmli bireylerde de kullanılmakta; ayrıca sütte bulunan kazein nedeniyle de tüm süt ve süt ürünlerinin (peynir, yoğurt, ayran vb.) otizmli çocukların diyetinden çıkarılmasının etkili olacağı düşünülmektedir.
Ketojenik Diyet:
Otistik davranışın, glikoz metabolizmasındaki bir bozuklukla ilişkili olduğu düşünülmektedir. Bu yüzden karbonhidratların ciddi şekilde sınırlandırıldığı ketojenik diyetin etkili olabileceği düşünülmektedir.
Özel Karbonhidrat Diyeti:
Bu diyette hem basit hem de kompleks karbonhidratların emilimi göz önünde bulundurulmakta, buna bağlı olarak diyetteki kompleks karbonhidratlar kısıtlanırken basit karbonhidratlar tamamen çıkarılmaktadır. Diyet nişastaları yasaklamakta ve esas olarak et, tavuk, balık, yumurta, sebze, taze meyve, fındık ve yağlı tohumlardan oluşmaktadır. Sınırlı miktarda besin alımıyla başlamakta ve bağırsak yolları iyileştikçe kademeli olarak alınan besin miktarı arttırılmaktadır.
Feingold Diyeti:
Bu diyetle renklendirici, aroma verici, koruyucu ve tatlandırıcı içeren besinlerin diyetten çıkarılması, badem, elma, kayısı, çilek, salatalık, köri vb baharatlar, üzüm, kuru üzüm, portakal, bal, şeftali, biber ve domates gibi yaygın reaktif salisilat içeren besinlerin de kısıtlanması önerilmektedir.
Candida Vücut Ekoloji Diyeti :
Candida albicans, maya benzeri bir mantar olup, özellikle bağışıklığı baskılanmış bireylerde enfeksiyonlara neden olabilmektedir. Candida albicans’ın aşırı artışı, otizmli çocuklarda görülen konsantrasyon bozukluğu, saldırganlık ve hiperaktif davranışlar gibi sorunlar ile ilişkilendirilmiştir. Bu diyet, ham lahana turşusu ve diğer kültürlenmiş sebzeler, hayvansal olmayan sütle yapılan kefir ve yoğurt gibi birçok fermente besinleri içermektedir; glutensiz olmasının yanı sıra, pirinçsiz, mısırsız ve soyasızdır. Diyette sadece kinoa, darı, kepekli buğday ve amarant gibi birkaç besinin tüketimi serbesttir.
Elimine Alerji Diyetleri:
Otizmli çocukların çoğu, sindirim ve bağışıklık sistemindeki anormallikler nedeniyle besin hassasiyetine sahiptir. Sindirilmeyen karbonhidrat veya aminoasitler barsakta yararlı bakterilerin bu ögelere reaksiyon göstermesine yol açmaktadır. Alerjik besinlerin diyetten çıkarılması, gastrointestinal sistemde, davranış ve dikkatin iyileştirilmesi de dahil olmak üzere, bazı çocuklarda iyileşmelere neden olabilmektedir. Diyetten çıkarılacak besinler arasında süt, buğday, soya, yumurta, yerfıstığı, fındık, balık ve kabuklu deniz ürünleri bulunmaktadır.
Besin ögesi takviyeleri: Otizmli çocukların kronik ishal veya kabızlık, gastrointestinal inflamasyon ve sınırlı besin tercihi nedeniyle yeterli beslenemeyecekleri düşüncesinden yola çıkılarak yetersizliği belirlenen besin ögesinin supleman şeklinde alımı önerilmektedir (5).[/box]
Uygulanan beslenme tedavilerinin otizm semptomlarını hafiflettiği şeker, katkı maddeleri, sindirilmesi zor nişasta içerikli yiyeceklerin ve çocuklarda alerjik reaaksiyon yaratan gıdaların ise ağırlaştırdığı görülmüştür. Ancak yapılan çalışmalar tedavide tam etkinlik sağlamadığı için uygulanan herhangi bir diyet tedavisinin tam etkin olduğunu söylemek şu an için mümkün olamamaktadır. Uygulanan diyetlerde her zaman bireysel ayrıcalıklar söz konusudur. Bu yüzden kişinin hastalık tablosunun dikkatlice izlenip, tamamen o bireye uygun bir yol haritası çizilmesi önem arz etmektedir.
İrem Ercan
Kaynakça:
- Girli A., Öztürk S. Otizmi Olan Çocukların Beslenme Durumunun Değerlendirilmesi. Çocuk ve Medeniyet 2016/1,87.
- Mahan K., Escott S. Krause’s food & nutrıtıon therap. Printed in Canada, 239.
- Bandini LG, Anderson SE et al. Food selectivity in children with autism spectrum disorders and typically developing children. J Pediatr Mosby 2010;157:259-264.
- Uçar K., Samur G. Otizmin Tedavisinde Güncel Beslenme Tedavisi Yaklaşımları. Bes Diy Derg 2017;45(1):53-60.
- Önal S., Uçar A. Otizm spektrum bozukluğu tedavisinde beslenme yaklaşımları. Ankara Sağlık Bilimleri Dergisi 2017 (1-2-3), 179-194.