Hangi soruya cevap arıyorsun?
Tarçının ana vatanının geçmiş yıllarda Seylan adıyla bilinen, bugün Hindistan`ın güneydoğusunda yer alan Sri Lanka adası olduğu kabul edilmektedir. Tarçın bitkisinin bilimsel adı ‘Cinnamomum’, Malezya dilinde yer alan ve tatlı odun anlamına gelen ‘koyu manis’ kavramından gelir. Bu isim Yunancaya kinnamoomon şeklinde geçmiş ve daha sonra Latincede cinnamomum şeklini almıştır. Tarçın dilimize ise Hindistan`da kullanılan ve Çin odunu anlamına gelen Dal chini` den gelmektedir. Dal chini zamanla tar çın şeklini almıştır.
Her dem yeşil olan bu ağaçların Hindistan`dan Malezya`ya kadar yayılış gösteren yaklaşık 275 türü vardır. Türkiye`de kullanılan tarçın Seylan tarçını olarak bilinen Cinnamomum zeylanicum bitkisinin gövdesine ait kurutulmuş kabuklardır. Seylan tarçını yapraklarında görülen boyuna uzanmış üç damar nedeniyle kolayca ayırt edilebilmektedir. Seylan tarçını Çin tarçınına göre daha aromatik bir tat verir ve kokusu daha yoğundur. Bu sebeple mutfaklarımızda daha çok tercih edilmektedir.
Amerika Gıda dairesi tarafından yürütülen bir çalışmada tarçının zengin bir prosiyanidin (yüzde 8,1) içeriğine sahip olduğu bildirilmektedir. Aynı zamanda prosiyanidinler kuvvetli antioksidan özellikleri bakımından çikolata ve yaban mersininin dikkat çeken bileşenidir.Tarçının en çok konuşulan etkilerinden birinin insülin direnci ve açlık kan şekerini düzenleyici etkisi olduğu bilinmektedir.(İnsülin direnci, tip 2 diyabetin başlıca habercilerinden biri olarak kabul edilmektedir.)
Deneysel (in vitro ve in vivo) çalışmalar tarçın tozunun ya da özütünün insülin direncini düzenlediği ve tirozin fosforilasyonunu artırıp fosfataza bağlı insülin reseptör inaktivasyonunu azaltarak insülin sinyalizasyonunu iyileştirdiğini ortaya koymuştur. Fruktoz ile beslenen sıçanlarda tarçın özütünün kan şekeri, plazma insülin, trigliserit ve total kolesterol düzeylerini düşürdüğü gözlenmiştir.
Diyabet üzerine etkisi nedir?
- Tarçında bulunan suda çözünen prosiyanidin tip A polimerleri, insüline hassasiyeti artırarak etki göstermektedir. Böylece hücre içine glukoz alımı artmaktadır.
- Tarçın polifenolleri, glikojen sentez aktivitesini etkileyerek glikojen depolanmasını artırmaktadır.
- Tarçının taşıdığı uçucu yağ içerisindeki fenolik yapıdaki maddelerin de antidiyabetik etkilerinin bulunduğu bilinmektedir.
- İnsülin direncinin düzenlenmesini sağlamaktadır.
- Glukoz transportu ve kullanımının daha etkili bir biçimde gerçekleşmesini sağlamaktadır.
- Klinik çalışmalar, diyabet üzerinde Çin tarçınının Seylan tarçınından daha etkili olduğunu göstermiştir. Bitkinin taşıdığı maddelerin insülin reseptörlerinin hassasiyetini arttırarak etki gösterdiği düşünülmektedir.
Peki hangi tarçın türü daha etkili?
Bizim mutfağımızda kullandığımız tarçın tipi uçucu yağında bulunan öjenolün verdiği güzel aroma nedeniyle Seylan Tarçınıdır (Cinnamomum ceylanici), halbuki kan şekeri ve insülin direnci üzerinde etkinliği tespit edilen tarçın türü ise Çin Tarçınıdır (Cinnamomum cassia).
Çin tarçını uçucu yağında öjenol bulunmadığı için kokusu Seylan Tarçını kadar çekici gelmemektedir. Kan şekeri üzerinde etkili bileşenlerden biri olan sinnamaldehit oranı Çin Tarçınında daha yüksek oranda bulunmaktadır. Dolayısıyla diyabet hastaları için Çin tarçını tercih edilmesi daha doğru olacaktır. Bir diğer dikkat çekici sonuç ise, Çin Tarçınının etkisinin metformin ile aynı seviyede bulunmuş olmasıdır. Diğer taraftan, yenilen tarçın tozu miktarının abartılması ile kumarin içeriğine bağlı bazı yan etkilerin görülme riski bulunmaktadır.
Konuya dair yapılan çalışmalar
Literatürdeki son gelişmeler, tarçının antidiyabetik etkisini 20 yılı aşkın süredir incelemektedir. Tarçın; “sinnamaldehit, polifenoller, kumarin” gibi pek çok etken madde içermektedir. Aynı zamanda kalsiyum, krom, bakır, iyot, demir, manganez, fosfor, potasyum ve çinko gibi eser elementler içermektedir. Önceden yapılan çalışmalarda tarçının etkisinin hangi etken bileşikten kaynaklandığı bilinmemektedir. Ancak son çalışmalarda, suda çözünen bileşenler ayrıştırılmış ve tarçının etkisini “prosiyadin tip A polimerleri” ile gösterdiği bildirilmektedir.
Çalışmalarda, Cinnamomum zeylanicum ve Cinnamomum cassia türlerinin insülin benzeri madde olarak hareket ettiği ve hücresel glikoz metabolizmasını uyardığı gözlemlenmiştir. Tarçının Tip 2 DM’in kontrolünü sağladığı kesin olmamakla beraber kan şekerini düzenlediğine dair güçlü kanıtlar vardır.
Diyabet – tarçın ilişkisi üzerindeki çalışmalar, 2004 yılında kan şekerini düşürebileceği yönünde yapılan ön klinik çalışmalar sonrası yoğunlaşmıştır.Çalışmaların büyük çoğunluğunda tarçın ve bileşenlerinin olumlu etkileri gösterilmiştir. Bu olumlu etkiler; tarçının özellikle açlık-tokluk plazma glikoz seviyesini düşürmesi, insülin duyarlılığını artırması ve HbA1C seviyesini düşürmesi yönündedir.
Diabetes Care dergisinde yayınlanan habere göre, ‘çaya atılan bir tarçın kabuğu bile, diyabet hastalarının insülin değerlerini iyileştirebilir’ sonucuna varılmıştır. Khan, laboratuvarda yapılan deneylerden sonra; tarçının etkisini, Tip 2 diyabet hastası kişilerin üzerinde test ettiklerini belirtmektedir. 40 gün boyunca her gün birkaç gram tarçın verilen şeker hastalarının kanındaki şeker düzeyinin, deneyin sonunda kontrol grubuna göre % 20 oranında daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Tarçın verilen hastaların bazılarında, şeker hastalığının belirtilerinin tamamen yok olduğu kaydedilmiş fakat belirtilerin tedavi kesildikten sonra yeniden ortaya çıktığı söylenmiştir.
Tarçın tüketiminin polikistik over tanısı konmuş 15 hastadaki etkisini araştıran çalışmada günlük 1 g tarçın kapsülü tüketiminin insülin hassasiyetinde düzelmeye neden olduğu belirtilmiştir. Fazla kilolu ve obez 22 hastada 12 hafta süreyle günde 2 kez 250 mg tarçın kapsülü tüketiminin açlık plazma glukoz seviyelerini azalttığı gösterilmiştir.
Khan ve arkadaşları 2003 yılında tarçının diyabetli bireyler üzerindeki etkisini araştırmışlardır. Tarçın ekstraktının laboratuvar koşullarında glukoz alımını ve glikojen sentezini artırdığı, insülin reseptöründeki fosforilasyonu artırdığı gösterilmiştir.
Önerilen doz nedir?
Çalışmaların sonuçlarına göre hipoglisemik etkinin görülebilmesi için günlük 1-6 g toz tarçının kullanılması gerekmektedir. Kan glikoz seviyesine bağlı olarak günlük doz 6 grama çıkartılarak ya da doğrudan yiyeceklere serpiştirilerek kullanılabileceği söylenmektedir.
Diyabet hastaları tarçını hekim veya diyetisyenine danışmadan kullanmamalıdır. Çünkü yüksek kan şekeri için düzenli olarak ilaç kullanan kişilerde, tarçın ilacın etkisini artırarak kan şekerinin normal değerlerin altına düşmesine yol açabilmektedir. Tarçın çayı ve tarçın takviyelerinin gebelik ve emzirme dönemlerindeki etkisi henüz bilinmediği için hekime danışmadan kullanılmaması gerekmektedir.
Sonuç
Geçmişten günümüze mutfaklarımızda yerini alan tarçın aslında birçok hastalığın tedavisinde kullanılan ve birçok türü olan bir bitkidir. Bu yazıda sadece diyabet üzerindeki etkisini görüyoruz. Kısaca özetlemek gerekirse mutfaklarımızda kullandığımız tarçın Seylan tarçınıdır. Çin tarçınının seylan tarçınına göre diyabet ve insülin direnci üzerindeki etkisi daha fazladır. Günlük önerilen doz ise yıllardır yapılan çalışmaların sonuçlarına göre hipoglisemik etkinin görülebilmesi için 1-6 g dır.
Kübra Yiğit
Kaynakça: Bozok Tıp Derg. 2012,3: (39-46), Bingöl ve ark., Tip 2 Diyabet ve Tarçın. Mised- sayı 23-24, Mayıs 2010, Diyabet Tedavisinde Kullanılan Bitkisel Ürünler ve Gıda Destekleri. Prof.Dr. Erdem Yeşilada Yeditepe Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Tarçın kan şekerini düşürmede etkili mi? Atlas KeĢif kitaplığı, (2009) HoĢ tatlar, Acılar ve Kokular, Baharat Atlası Özel Koleksiyon s.19 Khan, A., Safdar, M., Khan, M.M.A., Khattak, K.N., Anderson, R.A. (2003). Cinnamon Improves Glucose and Lipids of People With Type 2 Diabetes. Diabetes Care 26, 3215–3218. Doç. Dr. Gamze Akbulut, Tarçın (Cinnamomum) ve Sağlık Etkileşimi Goncagül Özbalıkçı, Tarçının Bazı Biyokimyasal Parametreler Üzerine Etkisi.