Başlangıç / Beslenme & Psikoloji / Adölesanlarda Sağlıklı Beslenme Alışkanlığı Nasıl Kazandırılır?

Adölesanlarda Sağlıklı Beslenme Alışkanlığı Nasıl Kazandırılır?

Yaşamımız boyunca birçok dönemden geçeriz: Çocukluk, ergenlik/adölesan, yetişkinlik, yaşlılık… Bu dönemlerden en önemlisi ergenlik ya da adölesan dönem diye adlandırdığımız dönemdir.

Adölesan dönem; yeni hormonların sistemimize eklendiği, zihinsel olarak en çılgın/deli dolu yaşadığımız, beyin gelişimizden dolayı riskleri sonuçlarını düşünmeden alabildiğimiz, aklımızla düşünmeyi öğrendiğimiz, büyüdüğümüz, olgunlaştığımız ve yetişkinlik dönemi alışkanlıklarımızın temelinin atıldığı dönemdir.

Adölesan Dönem Nedir ve Neden Önemlidir?

10-19 yaş grubunu içine alan döneme ‘Adölesan Dönem’ denir. (15-24 yaş aralığını kapsayan dönem Genç, 10-24 yaş grubu ise Genç İnsan olarak adlandırılır.) 

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO)

Adölesan dönemde büyüme ve gelişme oldukça hızlıdır. Eğer bu dönemde adölesanlar, yeterli ve dengeli beslenmezlerse; adölesan, potansiyelini yakalayamaz. (Adölesanların beslenme öyküsü ve ailesel faktörler/genetik durumu değerlendirilerek tahmini olarak bir boy uzunluğu hesaplanır. Buna da ‘Adölesan Potansiyeli’ denir.) Beslenme yetersizliğinden dolayı ortaya çıkan boy kısalığı gibi durumlar geri dönülemez durumları ortaya çıkararak kalıcı hale gelir. Diğer bir deyişle potansiyelinin altında kalan adölesanın boyu yetişkinlik döneminde de yakalanmayacağı için istenmeyen durumlar ortaya çıkabilir.

Bu dönemin önemli olmasının diğer bir nedeniyse; adölesan dönemde alışkanlık edinmek yaşamımızın diğer döneminde edindiğimiz alışkanlıklara göre daha kolay günlük rutinimize eklenir. Bu günlük rutinimize eklediğimiz alışkanlıklar hayatımızın yetişkinlik döneminde korunur ve devam ettirilir. Kısacası adölesan dönem yeni alışkanlıkların kolayca günlük yaşama eklendiği ve sürdürüldüğü dönemdir. O zaman bu dönemde adölesanlara sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırırsak hayat boyu sürdürmelerini sağlayabiliriz. Bu mükemmel bir şey. Hadi gelin bu alışkanlığı nasıl kazandıracağımıza bakalım. 🙂

Bir Adölesana Sağlıklı Beslenme Alışkanlığı Kazandırmak İçin Bazı İpuçları

Kendi yedikleri yiyecekleri, hazırlamaları konusunda cesaretlendirin.

Yapılan çalışmalar gösteriyor ki, adölesanlar kendi yemeklerini hazırlamaktan hoşlanmaktadır. (Hazır gıdalara fazla ilgi göstermelerinin sebebinin bu olduğundan şüphelenmekteyim.) Adölesanlar ile mutfağa girmek, onlarla sağlıklı atıştırmalıklar hazırlamak ya da mutfağa girmeleri için onları teşvik ederek onların da sağlıklı beslenmelerini sağlayabiliriz. (Mutfağı neden dağıttın diye azarlayıp heveslerini kırmaktansa; ‘dağıttığın şeyleri birlikte toplayalım.’ diyerek heveslerini ve isteklerini daha da cesaretlendirmeliyiz.)

Kendi yemeklerini hazırlamak onlara sadece sağlıklı beslenme alışkanlığını kazandırmaz, ayrıca onların özgüvenini yükselterek bir yetişkin olarak kabul edildikleri izlenimini verir. (Adölesan dönemde toplumdan soyutlanma ve yalnızlık duygusu yoğun yaşandığı için toplumun bir parçası veya bir birey olarak hissetmek onların bu dönemi daha kolay atlatmalarını sağlamaktadır.)

Sağlıklı tercihler yapması konusunda destekleyin.

Adölesanlar; yaşıtlarından, sosyal ortamlarından ve toplumdaki sosyal normlardan etkilenerek yiyeceklerini de ona göre tercih etme eğilimleri oldukça yüksektir. Diğer bir deyişle; yemek tercihlerini sosyal normlar, arkadaş çevreleri kısacası birbirleri ile etkileşimleri önemli rol oynar. Bu dönemde sağlıklı beslenme alışkanlığı elde etmiş arkadaşları ile aynı yerde olmak/yemek yemek, hazırladıkları yiyecekleri yemekten hoşlanacakları için bunları yanlarında taşımalarına teşvik ederek veya dışarıda sağlıklı neler tüketilebileceğini tecrübeler ile anlaması sağlanarak sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırılabilir.

Yiyecek tercihlerine saygı duyun.

Adölesanlarda, hazır ve paketli yiyecek tüketimi kilo alımını arttırmaktadır. Kilo alımı ile adölesan dönemde görülen beden takıntıları artabilir, vücudundan memnun olamayabilirler. Bu durumun ortaya çıkmasıyla adölesanlar, içerik açısından zengin yiyecekleri kısıtlamaya veya ceza-ödül davranışını geliştirmeye zemin hazırlayarak sağlıklarını bozabilmektedir. Bu konuya çok dikkat edilmeli ve yemekleri etiketlemelerine izin verilmemelidir. Aynı zamanda yemek yemediklerinde zorlanmamalı veya çok yediğinde kısıtlanmamalıdır. (Bu tarz zorlamalar adölesanları üzerinde kötü etki yaratarak yeme bozukluğu davranışını geliştirmesine neden olabilir.)

Sağlıklı beslenme alışkanlığını ilk önce kendiniz kazanın.

Unutulmamalıdır ki; çocuğunuzun bir alışkanlığı kazanmasını istiyorsanız o alışkanlığı önce kendi hayatınızda uygulamalısınız. Ebeveynlerin adölesanlarının yaşamları üzerindeki etkisi her ne kadar onlar dikkat etmiyormuş gibi görünseler de oldukça fazladır. Sizin ona karşı olan tutumunuz, davranışınız adölesanın o alışkanlığı edinip edinmemesini oldukça etkiler. Bu dönemde iletişim kurması zor bir dönem olduğu için davranışlarınız sözlü olarak zorlama üzerine değil, onların sizi görerek etkilenmesi ve tecrübe etmesi üzerine olmalıdır.

Özetlemek Gerekirse

Sağlıklı beslenme alışkanlığının temellerini adölesan döneminde atmak, yetişkinlik hayatında görülebilecek metabolik hastalıklardan korunmada önemli bir rol oynamaktadır. Ancak sağlıklı beslenme alışkanlığını adölesanlara kabul ettirmek bir o kadar da kolay değildir.

Unutulmamalıdır ki, adölesan bu yeni alışkanlığı kendince tecrübe etmeli, deneyimlemeli ve ondan sonra kendi hayatına uygulamalıdır. Bunu yaparken de asla baskı uygulanmamalı ve ne olursa olsun tercihlerine saygı duyulmalıdır.

Kaynakça

Aleksandra S. Kristo, Büsra Gültekin, Merve Öztağ and Angelos K. Sikalidis ,The Effect of Eating Habits’ Quality on Scholastic Performance in Turkish Adolescents, MDPI Behavioral Sciences, 2020.

Anna Ek et all, Associations between Parental Concerns about Preschoolers’ Weight and Eating and Parental Feeding Practices: Results from Analyses of the Child Eating Behavior Questionnaire, the Child Feeding Questionnaire, and the Lifestyle Behavior Checklist, PLOS ONE, İsveç, 2016.

Hongmei Hu et all, Parental Influence in Forming Preschool Children’s Eating Behaviors—A Cross-Sectional Survey in Chongqing, China, Healthcare, Çin, 2019

Levitsky DA, Halbmaier CA, Mrdjenovic G: The freshman weight gain: a model for the study of the epidemic of obesity. Int J Obes 2004, 28:1435–1442

Sattler M, Hopkins L, Anderson Steeves E, et al. Characteristics of youth food preparation by low-income, African American homes: associations with healthy eating index scores. Ecol Food Nutr. 2015; 54:380–396.

WHO, Adolescent health in the South-East Asia Region, https://www.who.int/southeastasia/health-topics/adolescent-health
Yong Liu & et all, Clustering of Five Health-Related Behaviors for Chronic Disease Prevention Among Adults, United States, USA, 2016.
 

Hakkında: Elif Kahraman

Merhaba, ismim Elif Kahraman. 1997, Bursa doğumluyum. İstanbul Arel Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünü tam burslu olarak kazandım. Okurken Çift Anadal Programı sayesinde 'Beslenme ve Diyetetik' bölümüne başladım. Şu anda Beslenme ve Diyetetik bölümünde son sınıf öğrencisiyim. Eğlenmeyi, yeni yerler keşfetmeyi, yeni şeyler öğrenmeyi ve bu öğrendiğim şeyleri paylaşmayı çok severim. Umarım siz de benim yazılarımı severek ilgiyle okursunuz...

Buna da bakın

PCOS VE BESLENME

Polikistik Over Sendromu (PKOS) Nedir? İlk önce PCOS nedir? Hangi bireylerde daha sık görülür? Hastalığın …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.