Teknolojik, bilimsel ve ekonomik gelişmelerle birlikte modern yaşam giderek daha hızlı bir hale gelmeye başladı ve tabii ki bu durum birtakım sorunları da beraberinde getirdi.
Yaşamın hızlanması ve üretimden çok tüketimin olması; daha hızlı yemek yiyen, kültürel değerlere önem vermeyen ve yaşamdan tat almayan bireylerin yetişmesine zemin hazırladı.İşte tam da bu noktada yeni bir yaşam biçimi olan ”Sakin Şehir-Yavaş Yeme” hareketinin temelleri atıldı.
Yavaş Yeme Hareketi
Öncelikle bu yaşam biçimi ilk olarak nerede, ne amaçla ortaya çıkmış buna değinelim.”Yavaş Yeme” hareketi ilk olarak İtalya’da Carlo Petrini önderliğindeki bir grubun Roma’ya açılan bir fast-food restoranını protesto etmek amacıyla başlattıkları harekettir.”Yavaş Yeme” hareketi zamanla kar amacı gütmeyen uluslararası bir organizasyon olarak kabul edilmiş ve üyeliği herkese açılmıştır.
Yavaş Yeme hareketinin ana temasını gıdalar oluşturmaktadır.Gıdaların mevsiminde tüketilmesi, endüstriyel olmayan yollarla üretilmesi, genetiğiyle oynanmış gıdaların önüne geçilmesi, yerli gıdaların üretilmesinin teşvik edilmesi ve biyoçeşitliliğin korunması temel hedeflerindendir.
Yavaş Yeme felsefesine göre gıda ”iyi” (yani taze ve yerel) ”temiz” (yani ekolojik olarak sürdürülebilir) ve ”adil” (yani herkes için ve adil ücretle) olmalıdır.Gıdaların üretimi kadar tüketimiyle de ilgilenen bu hareket insanların her şeye gerektiğince zaman ayırmalarını sağlayıp kendilerini bedenen ve ruhen daha sağlıklı hissetmelerini amaçlamaktadır.
Yavaş Yeme hareketinin bir kolu olarak ortaya çıkan Yavaş(Sakin) Şehirler şehir ve ilçelerin küreselleşmesine karşı durmayı amaçlamaktadır.Bu uygulama yerel halkın ve ziyaretçilerin yaşam kalitesini yükseltmeyi ve kültürel yozlaşma,kopma noktasına gelmiş sosyal ilişkiler,sağlıksız beslenme gibi pek çok problemi ortadan kaldırmayı hedeflemektedir.
Cittaslow birliği birçok kriteri değerlendirerek üye kabul etmektedir.Bunlardan bazıları nüfusun 50.000’den az olması,taşıt trafiğinin azaltılması,fast-food yerine yerel ürünlerin ön plana çıkarılması,organik tarımın desteklenmesidir. Cittaslow ağının sembolü ise doğanın en yavaş canlılarından biri olan salyangozdur
Günümüzde 30’a yakın ülkeden üyesi bulunan Cittaslow ağında ülkemizden 14 üye bulunuyor.Bakalım buralar nerelermiş ; Akyaka (Muğla), Gökçeada (Çanakkale), Halfeti (Şanlıurfa), Perşembe (Ordu), Seferihisar (İzmir), Taraklı (Sakarya), Vize (Kırklareli), Eğirdir ve Yalvaç(Isparta),Yenipazar(Aydın),Şavşat(Artvin),Gerze (Sinop), Uzundere(Erzurum), Göynük(Bolu)
Büyük şehirlerin gürültüsünden, karmaşasından biraz olsun uzaklaşmak isterseniz gezi planınıza bu yerlerden birini ekleyebilirsiniz.
Kaynakça:
Lowry, L. L., & Lee, M. (2016). CittaSlow, slow cities, slow food: Searching for a model for the development of slow tourism.
ÇETİNKAYA, M. Y., SERÇEOĞLU, N., & UZAN, H. A. (2016). YAVAŞ ŞEHİR HAREKETİNİN YAŞAM DOYUMU ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: ERZURUM-UZUNDERE HALKININ TUTUM VE ALGILARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA. Journal of International Social Research, 9(45).
