Hangi soruya cevap arıyorsun?
Besin seçimi öğrenilen bir davranıştır. Besin seçimi çevresel, kültürel, genetik, sosyal ve duyusal değişkenlerden etkilenir. Tüketilen besinler de mood, davranış ve beynin fonksiyonlarını etkiler. Örneğin, karnı acıkan bir kişi huzursuz bir duygu durumu içerisindedir. Yemek yiyince biraz daha sakinleşir ve tatmin olur. Beynin metabolik aktivitesi yoğundur ve dinlenme anında bile günlük alınan enerjinin %20-30 kadarını kullanır. Bu nedenle beynin enerji ve besin öğesi gereksinimi oldukça yüksektir.
Karbonhidratların Beyne Etkisi
Yapılan bazı çalışmalarda, fast-food tarzı beslenmenin depresyonu artırdığı görülmüştür. Fast-food besinler, işlenmiş besinler olup ve trans yağdan zengin olduklarından depresyon için risk oluşturur. Uzun süre karbonhidrattan fakir beslenmede beyin enerjisiz kalmaktadır. Yüksek miktarda rafine karbonhidrat tüketiminde ise kan şekeri yükselir, insülin ve triptofan artmaktadır. Triptofan, beyinde serotoninin seviyesinin arttırarak sedatif etki gösterir ve bunun sonucunda da uyku hali görülmektedir. Çocuklarda fazla şeker tüketimi dikkat dağınıklığı ve hiperaktiviteye neden olabilmektedir.
Proteinlerin Beyne Etkisi
Beyindeki nörotransmitter maddeler aminoasitlerden sentezlenmektedir. Bazı aminoasitler vücutta sentezlenirken bazıları (8 esansiyel aminoasit) sentezlenemediğinden dışarıdan mutlaka alınmalıdır. Bu nedenle kaliteli protein tüketimi oldukça önemli.
Yağların Beyne Etkisi
Beynin %60’ı yağlardan oluşmaktadır. Yağlar, sfingomiyelinlerin yapısında bulunmaktadır. Beynin gri maddesi, omega-3 yağ asitlerinden oldukça zengindir. Omega-3 yağ asitlerinin bipolar hastalıklar, alzheimer ve streste etkili olduğu düşünülmektedir.
Çok düşük kolesterollü beslenme, beyin serotonin seviyesinin azalmasına yıl açmaktadır. Böylece mood değişiklikleri, öfke ve agresif davranışlara da neden olabileceği düşünülmektedir.
Diyette doymuş ve trans yağ tüketimi arttığında ve serum kolesterol düzeyi yükseldiğinde, damarlarda plak oluşmaktadır. Bu durum beyne giden kan akımının yavaşlamasına ve daha ileri durumlarda inme/felç görülmesine neden olmaktadır.
Vitamin ve Minerallerin Beyne Etkisi
“B grubu vitaminleri enerji metabolizmasında ko-enzim olarak görev almaktadır. B grubu vitaminlerinden B12, folik asit ve B6, homosistein metabolizmasında önemli rolleri bulunmaktadır.”
Tiamin: Glikoz metabolizmasında rol oynar, beynin temel enerji kaynağını sağlar. Eksikliğinde konfüzyon, mental değişiklikler, dengesizlikler ve hafıza kaybı görülmektedir.
B12 vitamini: Sinir hücrelerinin miyelin tabakasının oluşmasında görevlidir. Yetersiz miyelin oluşumunda, beyinde hasar ve fonksiyon bozuklukları görülmektedir. Uzun süre eksikliğinde sinir hasarı, demans ve beyinde geri dönüşsüz atrofilere neden olmaktadır.
Folik Asit: Protein/aminoasit metabolizmasında (özellikle metionin aminoasidi) görev almaktadır. Eksikliğinde metionin sentezi azalır, kan homosistein düzeyi artar, kalp hastalıkları ve inme/felce neden olur. Beyinde serotonin düzeyinde azalmaya neden olarak, mental hastalıklara, depresyona yol açabilir.
Niasin: Enerji metabolizmasında ko-enzim olarak rol almaktadır. Eksikliğinde, irritabilite, baş ağrısı, hafıza kaybı, uyku bozukluğu ve emosyonel dengesizlikler görülmektedir. Besin kaynaklarına ek olarak esansiyel aminoasit olan triptofandan sentezlenmektedir.
B6 vitamini: Beyin transmitterlerinin sentezi için gereklidir. Yetersizliğinde yorgunluk/tükenmişlik, sinirlilik, irritabilite, depresyon, uykusuzluk, baş dönmesi ve nöral değişiklikler görülmektedir.
C Vitamini : Güçlü bir antioksidan olduğundan beynin sağlıklı yaşlanmasını sağlamaktadır.
D vitamini: Düşük maternal D vitamini düzeyi şizofreni riski oluşturmaktadır. D vitamini arttığında serotonin sentezinde de artış görülmektedir. Ve böylece ruh halinin olumlu etkilendiği gösterilmiştir. D vitamini eksikliğinde depresif belirtiler görülmektedir.
Demir: Beyinde oksidasyon sürecinde rol almaktadır. Birçok enzimin ko-faktörüdür, nörotransmitterlerin sentezi (serotonin, norepinefrin ve dopamin) üzerinde etkilidir. Elektron transport zincirindeki metabolik etkisi bulunmaktadır. Demir yetersizliğinde depresyon görülebilmektedir.
Çinko: Yaklaşık 100 enzim sisteminde görev almaktadır. Vücudun antioksidan savunma mekanizmalarında rol oynamaktadır.
Selenyum: Güçlü antioksidan olduğundan mental sağlıkta etkilidir. Selenyum yetersizliğinde depresif belirtiler görülmektedir.
Kaynakça
Zeugma Sağlık Araştırmaları Dergisi. 2019;1(1):30-35